MÜPTELA// aşığım dersen belayı aşktan ah eyleme, ah edip derdinden ağyarı agah eyleme // ziya paşa içimde… kurak mevsimlerin yılgın coğrafyası içi boşaltılmış umutlarımın duldasında kırık hayaller dizginlenmiş boynumda küflü kelepçeler ellerimde ölü sığırcıklar… ..... uykusuz… kaç gece daha yaşar insan kaç gece daha karanlığa ah! çeker unutulmuşluğun bezginliği yüreğinde kaç eylül daha ağlar ruhumda ki tüm kadınların yüzü eksik oysa Afrodit’ ten daha güzel tenleri vardı zencefil dudaklarından güldükçe yaseminler dökülür dolaşık saçlarında amazon zenginliği… ve parlak gözlerinde, tutkulu kıvılcımlar aşk diye çarpan kalplerinde binlerce yıldızlar yanıp söner sedir çamlarının hoş kokusunu andıran nefeslerinde ise baygın serçeler kanat çırptırırdı _öldüler _öldürdüler _öldüm zaman…zamanı eskitirken çürüyen vakitlerde aşk / sahipsiz aşk, kıymet bilmeyenlerin elinde harap ...... yangınlardayım… aşkın yolundan çark etmeyen gezgin bir ruhum önümde dik falezler ardımda binlerce ölü… olsa ne çıkar! “sen yine aşkın şarabını sun” saki uslanmaz akıllanmaz bir deliyim aşkın belasına hep müptela esrârına bin vurgun yüreğimse hep nâçâr… 06- 09 -2011- firuzem |
saygılar________