ÇEKTİĞİM ACIYA
Yaşamak; nefes alıp vermek ise sadece
Yaşıyorum öyleyse ben de dilediğimce Bahar gelir elbette,acaba ilk mi son mu? Gönlümde ki yeşillik orman mıdır yosun mu? Tanır beni, ardım sıra koşuşturan korkular, Alevden bir dağ gibi zihnimde ki tortular. Susmak tanıdığım yegane eylem bende. Giden de hayır yoktu,hayır var mı gelende? Nasıl bir şarkyım ki sözü sen bestesi sen? Hüzne uçan kuşların hızlısı ahestesi ben Yanmak nedir bilemem,ben zaten ateşmişim Gireceğim mezarı ellerimle eşmişim Kah bir toz bulutunda,kah bir kar tanesinde Yaşamaktayım şimdi viran aşk hanesinde Bir hane düşünün ki;pencere yok kapı yok Herkes kiracı orda hiç kimsede tapu yok Yıkık dökük her zaman gördüğüm kadarıyla Sayısız odası var,genişiyle darıyla Her odada sayısız işkence aletleri Giren tüm kurbanların lime lime etleri Kaçış yok kurtuluş yok bu karanlık haneden Zincirlere vurulmuş burada her bir beden O hanede tutuklu bedenlerden biriyim Tek kârım nefes almak ne ölü ne diriyim Her saniye acıdan balyozlar iner başıma Her an ayrı bir zulüm şu yaşayan na’aşıma Bilen herkes şahittir çektiğim ıstıraba O buzdan döşeklerde hasret kaldım turaba Kaldığım boş odada yok bir ışıktan eser Her gün farklı celladın baltasındadır bu ser O viran aşk hanesinden sana sesleniyorum Ne olur duy sesimi,her gün tükeniyorum Sorma bu yangına seni kim itti diye Yaşadığım bu halim bana senden hediye... HARUN KALKAN |
Harun Kalkan'ın kumaşı, olgun kalemi yaşının üstünde
Kardeşimi kutluyor, bir USTA şair eli değdiğinde eline
daha eşsiz şiiirler çıkacağını ümid ediyorum eşsiz kelamından
selam ve muhabbetle...