SİYAHTAN GRİYE
Bilseydim;
Böyle özlemin buram buram Tütecek burnumda. Tıpkı karanlık bir gece vakti Güneşin doğması gibi semada.. Gözlerimi hiç kaçırır mıydım Aniden böyle karşıma çıktığında? Sebepsiz bir heyecanın Gözlerime senle beraber teşrif etmesini, Birisi anlayacak diye Ürküp cezalandırır mıydım kendimi hiç? Bilseydim; Böyle dudaklarından çıkacak Bir kelam için.. Tenime değecek olan sesinin Beden bulacağı bir harf için.. Özleminden, Her karemin bir ayaz vakti çırılçıplak üşümesi gibi.. Tıpkı gökyüzünden Güneşi söküp atmak gibi.. Tüm evreni lal kılardım Yalnız senin sesinin yankılanması için. Bilseydim; Sen böyle yazılacaksın o simsiyah Derbeder kaderime.. Ben hiç ağlar mıydım Her gece başımı yastığa gömdüğümde? Ben hiç dinler miydim kimseyi, Senin sesini duysa idim daha önce? Varsın, Özlemin buram buram tütsün yüreğimde.. Her karem Buz tutsun yokluğunun ayaz yellerinde. Ey sevdiğim! Yazılsın şu an bu sözlerim zifiri kara gökyüzüne. Bir daha can bulsam bu umarsız bedenimde; Yine aynı gözler, aynı saçlar, aynı kaderim ile Kara gözlerim Yine tutulacak senin o mağrur gözlerine. ZUHAL ERASLAN |