HAYATI YANITLA:
sonbahara sürgün bir yapraktım
sustum! sesimi susarak kanattım upuzun bir şiiri anlamına kavuştuğu yerde hep yarım bıraktım! I bütün çığlıkları susuyorum; herkesin çaresiz ve acıtan hikayesinde yüzümde ihanetin negatifleri Erzurum’da bir bahar çiçeğinin sabırlı sessizliğinde ’Aragon kadar aşık, Lorca kadar yaralı’ terk edilmiş sevgilerin karmaşık alfabesinde; baktım ki herkes yalnız! herkes kendi kalabalığında.. dalarım uzaklara küfrederim anılara yanarım haczedilmiş hayatlara ve gömerim sesimi çığlıklara yalnızlığımı kalabalıklara... yalnızlığımı kalabalıklara... II hep küldür bir yangından arta-kalan durmayacak sessizliğin kalp atışları bir yara gibi açıktayken böyle; kahrını dağlara sal; dostluğunu tuzaklara efkarını şarkılara özlemini upuzun yollara yüreğini uzak nehirlerin akıcı kederine ömrüne kök salmışsa da yoksulluk yaşamaya yelten, hakkını ver yalnızlığın bir soru işareti gibi kalsan da en doğru cevapların yanında bir şiir yaz, varlığını kanıtla insanın uçsuz bucaksız yalnızlığında; kimse kendinden fazla değildir o yüzden uzun ve bitmek bilmeyen bir acıyla hayatı yanıtla yaralanmaya en musait yanlarınla... /unutma ki: yarasız - yamasız hiçbir hayat yoktur; yaşanmışsa bir kere.../ (Birdal ERDOĞMUŞ) |
durmayacak sessizliğin kalp atışları
bir yara gibi açıktayken böyle;
kahrını dağlara sal;
dostluğunu tuzaklara
efkarını şarkılara
özlemini upuzun yollara
yüreğini uzak nehirlerin akıcı kederine'
Çok çok güzel yüreğinize sağlık...