.............................................................................

DEĞERLİ DOSTLAR
BUĞULU CAMLAR SERİSİNE ARA VERMİŞTİK.BU GÜNDEN İTİBAREN KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDİYORUZ.
HERKESE MUTLU,HUZURLU BAYRAMLAR DİLİYORUM
...........................................................................................


Yaradan

Nasip olsa gine gitsem yaylaya
Doya doya baksam suna boyluya
Senin için yalvarayım mevlaya
Belki seni bana yazar yaradan

Seni gördüm evvel bahar yaz iken
O güzellik sende elvan naz iken
Güller taze iken teller saz iken
Belki seni bana yazar yaradan

Yüce dağbaşında pınar gözüsün
Sürüden seçilmiş körpe kuzusun
Güzellerin başı yayla kızısın
Belki seni bana yazar yaradan

Ela göz üstüne eymedir kaşı
Başına bağlamış bir telli poşu
Talibi Coşkun der bulunmaz eşi
Belki seni bana yazar yaradan
…………………………….
Talibi Coşkun©
…………………………………………………………….
1898-1976 . Şarkışla’nın Tonus (şimdiki adı Toros) köyünde doğdu. Asıl adı Hacı Bektaş Coşkun’dur. Kayıtlarda 1904 yılı geçmesine karşın, kendisi 1898 yılında doğduğunu söylemekteydi. Tüccar olan dedesinin bir keresinde Hacıbektaş’a uğraması ve orada dostça karşılaşması sonucu ilk torununa bu adı verdi.

Aşıklık geleneğini küçük yaşlarda öğrenen Aşık Talibi, yaklaşık 15 yaşlarında dayısının kızına aşık oldu. Ancak dayısı buna karşı çıktı ve kızını başka biriyle evlendirdi. Askerlik dönüşünde Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşadı. Yaşadığı ve dolaştığı yerlere ilişkin destanlar yazdı.

1932 yılında Ahmet Kutsi Tecer’in Sivas’ta düzenlediği şenlikte okuduğu şiirlerle tanınarak çeşitli yayın çevrelerine girdi.

Şiirlerinin bir bölümü Halkevleri tarafından satınalındı. Telif hakkı olarak eline geçen 250 lira ile mal mülk yerine yazdığı destan ve şiirleri bastırarak yaşamını sürdürmeye çalışan Talibi Coşkun, değişik zamanlarda Ankara Radyosunun halk müziği yayınlarında da görev aldı.

Şiirlerinde kendine ilişkin sorunlar dışında, doğal felaketler, toplumsal gerçeklere ve siyasal konulara yerverdi.

Aşık Talibi, şiirlerinin büyük bir bölümü ve düşüncelerini, »Talibi’den Seçilmiş Şiirler« (1933), »Ankara Destanı« (1938), »Trakya Destanı«, (1943), »Zelzele-Seylap Destanı«, (1944), »Felek Yarası«, (1944), »Seher Yeli Gibi«, (1946), »Çukurova Sesleniyor«, (1950), »Samsun Destanı«, (1953), »Kore Harbi Şehitlerinin Destanı«, (1953), »Trabzon’da Coşan Gönül«, (1957), »Kahraman Türk Ordularının Zaferleri Destanı«, (1958), »İnkılap Sesi«, (1961), »Kıbrıs Destanı«, (1974) adlı kitaplarda yayımladı.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
…………………………………………………………………………………..
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-201-)(-)(-)(

Arzularım seni canı gönülden
Belki seni bana yazar Yaratan
Senin ile ağlar senle gülerim
Belki seni bana yazar Yaratan

Arı gibi bir kovanda inlerim
Anlatandan güzelliğin dinlerim
Sensiz nasıl geçer kara günlerim
Belki seni bana yazar Yaratan

Kurban olam a kız selvi buyuna
Sözüm yoktur asaletin,soyuna
Uğrar mı ki yolum senin köyüne
Belki seni bana yazar Yaratan

Gelip geçiyorsun her gün yel gibi
Bazen kükrüyorsun azgın sel gibi
Ben karşıdan bakıyorum el gibi
Belki seni bana yazar Yaratan

Bazen sakin bazen coşkun akarsın
Geçipte karşıma melül bakarsın
Sinemi delersin öyle yakarsın
Belki seni bana yazar Yaratan

Hele kıvrım kıvrım lüle saçların
Kıskandırır kokun güle saçların
Bırakırsın açıp yele saçların
Belki seni bana yazar Yaratan

Gülünce Lüzumsuz güller açıyor
Bazen ceylan gibi bakıp kaçıyor
Vuslat uzak deme ömür geçiyor
Belki seni bana yazar Yaratan

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz