Hüzün
Hüzün. Ayrılıkların olmazsa olmazı. Ne tür ayrılıklar vardır bu hayatta? Kaç türünü gördüm? Bilmiyorum. Ama hüzün olmuştu hep. Gri renkli yapraklar gibidir hüzün. Bir yaprak nasıl gri olur? Ateşe düşmüş kül olan yaprakların rengi gri değil de nedir? Ateşe düşmüş kül olmuş yüreklerin rengi de yaprak grisidir. Yaprağa yeşil yaraşır, insana ise hüzün... Gridir yani. Olgunlaşırsın, olursun. Ayrılığın yalnızlığın uğramadığı yürekler hamdır. Yalnız olabilmeyi bilmeli insan. Geceleri uyurken yalnızlığına sarılmalı, yalnızlığı yalnız bırakmamalı.
Umudun rengi beyazdır. Ölümün ise siyah. Ölümlü hayatlara umutlar ekeriz. Sonunda yalnızlığın hüznü çıkacaktır karşımıza. Yani gri. Gerçekleşmiş ya da gerçekleşmemiş olsun umutlar, ne farkeder ki? Umudun ölüm karşısında vereceği mücadelenin sonucunu bilmeyen var mı? Zaten o yüzden gri. Beyaz siyaha akar. İnsan kalbi ise griye döner. Yani hüzün ve yalnızlık doğaldır. Doğumdan itibaren siyaha hücum eden beyazn coşkusu bir gün bitecektir. Siyah ise o bilindik sabitliğiyle... Ve son. Siyah. Başladığın gibi. |