YAVRU KUŞ DESTANIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiir; insanlara doğa ve hayvan sevgisi aşılamak,insanın doğanın dengesini bozması halinde karşılaşabileceği felaketleri hatırlatmak amacıyla, uzunca bir çalışma sonucunda yazılmıştır.. Şiirin görüntülerle desteklenmiş bir örneğini aşağıdaki adresten izleyebilirsiniz... vimeo.com/9967329
Çok önceki çağlarda
Aşılmaz sarp dağlarda Birçok hayvan yaşarmış Mis kokulu bağlarda Bulut dağa edalı Irmak göle sevdalı Rüzgar öpüp okşarmış Dokunduğu her dalı Şahin,serçe karışık Kurt,kuzuyla barışık Birlikte yaşarlarmış Hepsi doğaya aşık Bin bir renkteymiş doğa Barış hakimmiş bağa Yılanın yoldaşıymış Küçük yeşil kurbağa Gür pınarlar kaynarmış Toprak suya kanarmış Şirin kuşlar ormanda Cıvıldaşıp oynarmış Yeşillikler çok gürmüş Tüm canlılar özgürmüş Bizim atalarımız Çok güzel günler görmüş Sonra bir insan gelmiş Yol açıp dağlar delmiş Bulunduğu her yerden Pis dumanlar yükselmiş İnsanlar her gün artmış Çöpler çiçek sarartmış Puslu ve kirli hava Tüm çevreyi karartmış Kıvılcım orman yakmış Petrol denize akmış Doğanın ölümüne İnsan sadece bakmış Yakmışlar ormanları Vurmuşlar hayvanları Ağaçları keserek Kurmuşlar iş hanları Makineler koymuşlar Dağı taşı oymuşlar Yemyeşil tepeleri Çırılçıplak soymuşlar Akıtılmış zehirler Kurutulmuş nehirler Yeşillik yok edilmiş Kurulmuş dev şehirler Gazları üretmişler Doğayı kirletmişler Sanayi artıkları Maviyi tüketmişler Böcekleri bağ için Kurdu kuşu dağ için Vurmuşlar balinayı Birkaç fıçı yağ için Asit balık kavurmuş Ölen sahile vurmuş Denizlerin dibinde Adeta yaşam durmuş Ayıyı katletmişler Arıyı yok etmişler Birçok güzel hayvanın Neslini tüketmişler Kurtulamamış koyun Soyu kurumuş Toy`un Börtü böcek tükenmiş Bitmemiş kanlı oyun Ilık bir yaz gecesi Duymuşlar korkunç sesi Dev bombalar patlamış Ölmüşler binlercesi Kül olup kavrulmuşlar Havaya savrulmuşlar Ölmeyip sağ kalanlar Acıyla yoğrulmuşlar Kimi yararlı diye Kimi zararlı diye Kıyıma uğramışlar İnsan kararlı diye Bazısı kürkü için Bazısı korku için Toptan yok edilmişler İnsanın zevki için Evcil yaban demeden Ayrılmışlar memeden İnsana yem olmuşlar Yaşamı bilemeden Doymamış insan yerken Et,kürk,yumurta derken Soykırım süre gelmiş Dünya sessiz dönerken Kıyımlar hiç bitmemiş İnsana et yetmemiş Öyle günler olmuş ki İnsan insanı yemiş Tüm doğayı yakmışlar Her tarafı yıkmışlar Fakat iyi insanlar Buna karşı çıkmışlar Kötü kızmış iyiye Bölünmüşler ikiye Doğanın düşmanları Doğa sevenler diye Savaşmışlar bir süre Kanla dolmuş yer küre İyiler yenilmişler Gizlenmişler bir yere Bu ıssız bir adaymış Her güzellik ordaymış Önce çile çekmişler Başları hep dardaymış Can vermişler oraya Ahenk gelmiş doğaya Her hayvandan birer çift Getirmişler adaya Adaya yerleşmişler Gönülden birleşmişler Birlikten kuvvet doğmuş Üreyip gürleşmişler Her şeyi paylaşmışlar Doğayla kaynaşmışlar Üreyen yeni nesil Özgürce oynaşmışlar Genç yaşlıyı gözlemiş Her fikrini izlemiş Gizli bir güç onları Kötülerden gizlemiş Burda soykırım sürmüş İnsan yine öldürmüş Acımasız katiller Çok ocaklar söndürmüş Sonunda kızmış doğa Bulutlar inmiş bağa Tayfunlar hakim olmuş Kıraç tepeye dağa Depremden yer yarılmış Kök toprağa sarılmış İnsanlar bir çok defa Doğaca uyarılmış Lavlar saçmış volkanlar Yayılmış toz dumanlar Dağlar taşlar sarsılmış Tutuşmuş gür ormanlar Deniz insana küsmüş Rüzgar kinini kusmuş Uğultulardan başka Tüm güzel sesler susmuş Gündüz sıcak,gece don Kuraklık bulmamış son Dünyayı yavaş yavaş Yutuyormuş erozyon İnsan hiç aldırmamış Bir an bile durmamış Sürdürdüğü kıyımdan Başını kaldırmamış Çok çaresiz kalmışız Sayıca azalmışız Yaşamın acımasız Kavgasına dalmışız Acılar hiç dinmemiş Özlemler hiç sönmemiş Sakin bir akşam üstü Babam gitmiş dönmemiş Babam hızlı yaşarmış Her engeli aşarmış Kendine mezar kazan İnsanlara şaşarmış Gizlice tuzak kurmuş Bir avcı onu vurmuş Yağlı sıcak kurşunlar Tüylerini savurmuş Ok gibi düşmüş yere Can çekişmiş bir süre O narin bedenini Sürümüş azgın dere Suya karışmış kanı Kaplamış dört bir yanı Annemizi kahretmiş Bu zalim,acı anı Günlerce ağıt yakmış Hep gelir diye bakmış Gözleri dolmuş kanla Süzülmüş yere akmış Gece gündüz dememiş Hiçbir şeyler yememiş Bütün bu çektikleri Nedendir bilememiş Unutmamış dününü Gün etmemiş gününü Yuvasına adamış Geri kalan ömrünü Yaşam devam ediyor Direnmek gerekiyor Yiyecek bulmak için İşte yine gidiyor Hızla uçtu yuvadan Kanat çırptı durmadan Mücadele başladı Gün toprağa vurmadan Başı gökleri deldi Bulutlara yükseldi Biraz döndükten sonra Uzaklara yöneldi Gittikçe rengi soldu Artık görünmez oldu Küçük bir nokta gibi Ufuklarda kayboldu Bizler üç yavru kuşuz Bu ormanda doğmuşuz Çok aç kalmışız bazen Bazen yarı doymuşuz En büyükleriyim ben Tedirginim bu yüzden Yuvadan sorumluyum Annem burda değilken Hüzünlüdür ortanca Suskundur gün boyunca Bir köşeye büzüşür Karnını doyurunca Genellikle uysaldır Aşırı duygusaldır Onun fikrine göre Yaşam hakkı kutsaldır Dalar gider gözleri Hislendirir bizleri Öyle şeyler söyler ki; Anlaşılmaz sözleri Minik çok sevimlidir Yuvamızın gülüdür Yumuşacık tüyleri Sanki pamuk gibidir Duramaz bağırmadan Türküler çağırmadan Kanat çırpmaya başlar Tanyeri ağarmadan Yok gündüzü gecesi Hiç tükenmez nefesi Bazen acı bazen şen Yankılanır tiz sesi İşte ağlıyor yine Annem gelmiyor diye Feryatları yayıldı Kararan tüm vadiye Karanlıklar yol aldı Orman uykuya daldı Annem sabah gitmişti Gerçekten çok geç kaldı Sabah oldu yine yok Güneş soldu yine yok Gittiği günden beri Üç gün doldu yine yok Anneciğim nerdesin Yuvana dönmelisin Her yer karanlık oldu Çok korktuk bilmelisin Sular korkunç çağlıyor Kardeşlerim ağlıyor Öyle acıkmışlar ki Sesler yürek dağlıyor Yaprak kara,dal kara Hüzün çöktü bağlara Gamlı baykuşun sesi Vurdu karşı dağlara Ağaçlar dev,su derin Yuva nemli,çok serin Yağmurdan harap oldu Senin eşsiz eserin Soğuk,açlık ve korku Üçü de zalim duygu Bu kadar geç kalışın Bizi eleme boğdu O,bir daha gelmedi Bize kanat germedi Yine de umudumuz Halen sona ermedi Günler boyu direndik Artık korkuyu yendik Ancak çaresizliğin Acısıyla tükendik Önce minik bağırdı Anne diye çağırdı Ne yazık ki tüm dünya Sesimize sağırdı Titredi sonra minik Sesi artık çok sönük Son bir defa çırpındı Başı semaya dönük Yana düştü ters döndü Baktığı aynı yöndü Donup kaldı öylece Gözlerinde fer söndü Ortanca yere düştü Tüm böcekler üşüştü Zaten yere varmadan Korkusundan ölmüştü Uyuştu kanatlarım Tutmuyor ayaklarım Gözlerim kapanıyor Sanki bir yok bir varım Karanlık bitti birden Sis fışkırdı her yerden Dindi bütün acılar Işık yağdı göklerden Artık başka bir bendim Durgun akan bir seldim Süzme kanat çırparak Gökyüzüne yükseldim Ak bulutlar üstünde Annem,yıldız en önde Babam ve kardeşlerim Kaydık hep aynı yönde Kanat kanada verdik Ateş topuna vardık Hepimiz birer birer Saygı ile yalvardık Birden yer gök çatladı Ateş topu patladı Kızgın alev okları Yeryüzünü kapladı Sular dönüştü kana Yayıldı dört bir yana Dev dalgaların sesi Korku saldı duyana Şimşekler çakıyordu Alevler akıyordu İnsanlar olanlara Şaşırmış bakıyordu Durdu dünya zamanı Ne iz kaldı ne anı Sönük kaldı yanında Nuh’un korkunç tufanı Böcekler uçamadı Çiçekler açamadı Kavrulup yok olmaktan Hiçbir şey kaçamadı Devrildi evler hanlar Fışkırdı kızıl kanlar Kurtulacakmış gibi Kaçıştı hep korkanlar Gazlar yere indiler Her nesneye sindiler Tüm çevreyi kapladı Zehirli serpintiler Geceye döndü gündüz Dağ,tepe oldu dümdüz Buhar olup uçtular Ne göl kaldı ne deniz Dünya kurum,is doldu Mavi,yeşil yok oldu Beyaz döndü kızıla Siyahın rengi soldu Hiç kurtulan olmadı Dünya ceset almadı Adalılardan başka Canlı izi kalmadı Her şey oldu tuzla buz Evrene çöktü kabus O adayı korudu Mor ışıktan bir fanus Bulutlar örttü ayı Sis kapladı uzayı Tutuldu,söndü Güneş Toz kararttı dünyayı Evren uykuya daldı Toprak boz bir renk aldı Hareketli sadece Kızgın rüzgarlar kaldı Sonra söndü alevler Yanmıştı bütün evler Kavruldu tüm ağaçlar Sanki simsiyah devler En son soğudu her yer Toprak buzlandı yer yer Rüzgar,fırtına oldu Savruldu donmuş küller Ayaz buzul sıcağı Dondurdu çölü,dağı İklimler altüst oldu Başladı buzul çağı Bu düpedüz mahşerdi Tüm yaşam sona erdi Uzun bir zaman sonra Umut yine yeşerdi Issız adadakiler Bir araya geldiler Dünyayı kurtarmanın Kararını verdiler Toplandılar bilgeler İncelendi belgeler Artık eskisi gibi Umutsuz değildiler Başkan kürsüden indi Kararları kesindi Açıklandı anayasa Bu dünya herkesindi Bunu ilke bildiler Kinlerini sildiler O adadan çıkarak Tekrar geri geldiler Dört bir yana aktılar Her bir yere baktılar Çevreyi keşif için Dağa taşa çıktılar Buzları erittiler Yokları var ettiler Ulaştılar toprağa Sevgiyle dirilttiler Kazıdılar külleri Yok ettiler çölleri Kaynaklara yön verip Yarattılar gölleri Tohumları ektiler Fidanları diktiler Yeniden doğuş için Bin bir çile çektiler Yer suya kansın diye Tohum canlansın diye Sabırla beklediler Doğa uyansın diye Mutlu bir rüya için Sonsuz bir hülya için Yürekten çalıştılar Yeni bir dünya için Sona erdi karanlık Yaşam sanki bir anlık Bizim destanımızdan Ders alsın tüm insanlık Yazık oldu bizlere Bakın kalan izlere Bu öykü ışık tutsun Yeni nesil sizlere Ağaçlar kesilmesin Boz,yeşili silmesin Doğanın dengesidir Ormanlar eksilmesin Suya çöp atılmasın Zehirler katılmasın Doğanın her şeyidir Yabana atılmasın Oksijen azalmazsın Kimse bitmez sanmasın Doğanın düşmanları Savaşı kazanmasın Dünya dursun durmasın Hiç kimse kuş vurmasın Çevrenizi koruyun Alevler kavurmasın Mermiler sürülmesin Tuzaklar örülmesin Doğanın katilleri Artık hoş görülmesin Kuşlara kıyılmasın Koruyanlar yılmasın Doğayı yok edenler İnsandan sayılmasın Güneş hiç tutulmasın Doğa kurutulmasın Yılmaz savunucusu Asla unutulmasın |
öncelikle verilen emeği kutluyorum
7 li hece ile bu kadar güzel anlatım...bence harika
sizin kadar güzel şiir tahlili yapamıyorum affola
ama emek verilen bir şiir okuduğumun farkındayım
kutlarım efendim
saygılarımla