Mahzendeki Çiçek
İntihar saldırısından arda kalan
bir ince tohumduk biz, ikimiz. Hayalleri mezarlıklara gömülü kalan bir eski tabutluktuk biz, ikimiz. çiçeklerin yeşermeye yüz tuttuğu gün canlanacak ve savrulacaktık biz, ikimiz. Eski bir devrimcinin son sözünde tutulup kalbleri hayata pompalayacaktık. Daima gülen gözlerimizle ve ağlamaktan arda kalan titreyen dudağımızla, bir şablon çizecektik yaşama dair. Yılmış bir nesilden tutkulu bir aşk yazacaktık meydanlara. Saf saf dizilirken insanlar sonsuz bir özgürlüğe dalacaktı çocuklar. Serpilecekti genç kızlar Halayda yer tutacaktı hayallerimiz. Sana gönderdiğimiz son çiçek de Hiç bir zaman ve hiç bir yerde Kendiliğinden solmayacaktı. Oysa ki tükenmiş bir bestenin son armonisi çalıyor, beynimin en ücra müzik setinde. Sancılı bir ana doğum yapıyor, Kışkırtılmış köpekler saldırıya geçti Ve ansızın fışkırdı bir izliham, Tüketti en kaybolan zamanında, Sessizliğin su içip İşemeye gittiği o anda. Erhan-2003 |