KAN SUSKULARIsen gittin gideli benden, boylu boyunca yıkılmış çınar gibiyim karıncalar gezinmez, yaprak bile titremez üzerimde… ....... aşk… sevmiştik, yalın duru her seher iç içe geçen ruhumuza güneş damlar uzak diyarlardan birbirimize dokunamayan ellerimiz birleşirdi ah! sevdalıydık gökyüzündeki kumrular gibi… her aşk kendinin katiliydi ve bir gün öldürürdü zamansa üstümüze küllerini serpen acımasız acuze ah! direnmeliydik aslında… gözü kara cengâverler gibi kuşanmalıydık sevdayı üzerimize olmadı ezip geçti günler, ezip geçti aylar… gitme! suna boylum bırakıp gitme… görmez misin kan çanağı ellerim iki damla gözyaşım da kalmadı kuruyan bir ırmağım, içimde ölü sazanlar… ..... hatırla… ne çok severdin, severdik birbirimizi yüreğimi yüreğine gömmüştüm şimdiyse emanetçi gibi bıraktım sana kim bilir tozlu raflarının arasında inleyen sesini duyarsın belki tükeniş… ölüm yakın biraz daha görmeyen gözlerime ışık olmak için son şiirlerim bunlar, sen bilmiyorsun bir yabancı gibi öylesine gelir okursun gizlendiğim duvar diplerine bakmazsın ben arkandan kuşlar gibi çırpınırken senin için sızlayan damarlarımdan öylesine akıp geçersin ölüm… beni sonsuz acılara gömen Tanrım yasakla bana tuba ağaçlı cennetlerini diz çöken sabrımın, önünde büyürken bu sonsuz ayrılık melekler kelepçelisin bileklerimi cehennemin duvarlarına ve kaybeden aşk bir kez daha ağlasın gözlerimin ölüm boşluğunda… ölümdamlacıklarından 25/08/2011 firuzem |
sevgiler