Eylül'e beş kalaHayat "bir tiyatro" derdi babam Bizler iskemle, oynayanlarsa perde Garip, ben hiç izleyen olamadım nedense! Ya perdeydim, ya da iskemle... Bazen babam; Unutulanlardan olur, insan derdi Anlamazdım o vakit "çocuktum ya" güler geçerdim. Bazen de, büyüyünce yani Senin yaşında ki adamlar, ve kadınlar Dost olurlar sana, arkadaş, sırdaş. İyi bil kıymetlerini, kıymetli kızım Hoş et gönüllerini hep, kırma sakın oğlum Onlar kolay kolay doğmaz, kolay kolay büyümez, Ve kırıldıklarında ise, kolay kolay affetmez/ler, derdi babam. Ah babam Bende unutuldum Eylül’e beş kala, bu mevsim! Tiftik tiftik oldu, Liğme liğme etim. Anlayacağın kırıldı, kanadı kıymetlin... Baba bak! Perde açılıyor perde Ama izleyeni yok, iskemle olmadan sahne de! Şimdi anlıyorum Demek ki perde sen, iskemle bendim O anlattığın, tüm dost masallarında. Baba bak! Bu da benim nasihatımdır, insanlara Nankördür biraz insan nankör, mayası eksik hamurunda... Not: Bir dost’a sitem. Ayrıca nesir’in finalinde, bana yardımcı olan, Gülay Bulut Bildirici dostuma, kardeşime sevgilerimle 25.08.2011 Adnan Bilgiç |
kutlarım kaleminizi.
saygılar