Avuçlarımda Pembemsi DüşlerEl sallama Issız yeryüzünün kurak ovalarındayım Arından çatlamış tuzlu toprak İçine giresim geliyor Suskular Üryan gecede yalnızlığımı avutuyor Kış çöküyor odalarımın duvarlarına Siyah beyaz resimlerde donakalıyorum Nefesin dolaştıkça bedenimde Uzak yolların tozlarına bulanıyorum Avuçlarımda pembemsi düşler Sis dokunduruyor karanlığın ortasında yüzüme Susuzluğundan çatlamış dudaklar Öpücük kondururken alnıma Hayalin düşüyor gözlerime Ve Ay yüzüne tırmanasım geliyor Asi bakışların yanağında konaklıyorum Hıçkırıklı rüzgâr esiyor göğsümde EYYÛB’UN yaraları kangren olmuş Merhem olsun diye tenime süresim geliyor Yokluğun Ölü ceninin damarlarında damıtıyor Sessiz benliğimi Ve Ötelerin ötesinde Lut’la buluşturuyor Sensizliğimi Yakarılarımız alev alev yakıyor geceyi Dağlardan taşlar yağıyor üzerimize Ezgin yüreğimiz gökte yıldız söndürüyor Karanlık şehrin Çıkmaz sokakları kin kusuyor tenimize Utancımızdan Geriye dönüp bakamıyoruz bile Sığıntımız Yusuf’un kuyusudur Ey! Sevgili Kanlı gömlek kokularını arıyoruz Tatlı bir yel esiyor Züleyhanın ruhunda avunuyoruz Düş tarlalarında umutlarımız büyüyor Yarına olan duygularımız Prangalar vuruyor boynuma Yıldızlar kelepçeleniyor yüreğimde Zifiri gece diz çöküyor önüme Sen düşüyorsun aklıma Ve aşka sürgün Sürgün gidesim geliyor |