Son savaşUzak masalların grisine bürünerek dokundu saçlarına. Yorgun ve asi gözlerinde anlatılmaz bir savaş. Kaybedilmiş bir ömrün kazandığı bir zafer döküldü dudaklarına.. Hoşçakal diye bilmek için tuttu ellerini sıkıca. Karanlık en sessiz matemiyle çöküyor, en değerli sözcüklere. Asi yapraklar birer birer dökülüyor. .. Ne yalan, ne derin, ne suskun anlatabilmek. Kör düşlerine sığınmış üç kuruşluk zavallı. Yüreğinde bir hucum marşı; kurtaracak sanki tüm insanları . Yırtık elbiseli yalın ayak bir tablo duvarda; Gölgeler anlatıyor fazlasını ruhuna. Dökülebilseydi yüreğine gözyaşları, anlatacaktı tüm masalları. Yorgun ve asi siyah bir çift göz takılıp kaldı camlara... Gece mi, soğuk mu ? bu yalandan cümleleri çeviren gerçeğe? |