ölü harfler mezarlığında bir elham okunuyor.şehr-i İstanbul’a yazılmış bir romanın tam ortasında buldum kendimi en yalın halimle sana geldim. ism-i nazımın dilime dolanırken tavaf yapıyorum surlarında şükrediyorum aşka, sana.......... Züleyha’nın dudak kenarı, Meryem’in dua zemzeminde, içime,yüreğim(n)e en ücrasına işledim Kız kulesi’ni. beyaz duvaklı kağıtta senli cümlelerim, ağrılı ve sancılı bir doğum sonrası doğuyor karalığa nakşettiğim kalemde, tuzlu suyun (d)ağlıyor irin toplamış yaralarıma. belki de büyümek istemedik hep küçük kalmak istedim. aşkı sende görünce efsaneviliğinle büyüyorum. alfabenin harflerinin gün doğumunda köprüler kuruyor yol oluyor ince,uzun. sözcükler idam sehpasının tam üstünde. seni anlatmaya niyetleniyorum gene sonrası mı? kalemimi büküp,harf oldum sana. sen geçen her satırda bir neşter oluyordu cümleler vuslat busesi serpiştirdin göğüne. günahı boynuma, beyaz bir güvercin çizdim , vuslat tuvalinde İstiklal caddesinde yan yana yürüyemesek de seninle cancağızım, sırt sırta verip ’biz’ olduk en saf haliyle büyüdüm biraz sende................. hicran azık oldu ekmek arası özlemlere vuslata atfedilmiş bir koca bir söz’üz seninle eksik yanlarımı doldurdum(n) en tok halinle yandım, yandın. iki cümle arasında virgül koyarken omuzladın koca sevdamı. papazın af kağıdı çıkarmasında zaman bir beden ayrıldı, geriye hiç adım atmadı. lâlliğim lût gölüne özendi, ölü harfler mezarlığında bir elham okudum. yüreğimin acılarını ayıkladım,durdum bir akbabanın gözünde. zaman körebe oynasa da bizimle sevdam(n) tükenmedi. bitmedik. mesafeler sürgün yemiş bir turnanın kanat çırpışında kara peceli gecede nefesini ördüm, aralıksız yedi tepene nufüz ediyorum ılık bir meltemle. sen,maviliğinin en koyu girdabında mutluluk saçıyorsun. vakit dolu bir cümlenin ucunda zemzemini içtim. Boğaz’ın bir yanına sen dudağını dayayıp, bir yanına da ben dayadım......... senli cümleler çıtlık ağacınından bir nazar boncuğu oluyor. elimde bir fırça alıp ,seni çiziyorum. renklerin en masuphane yanlarıyla beyaz kağıtta vals yapıyorlar. köşe yazısı yazmakta kalemim girişi sen, imlâlarında ben, orta bölüm yine seni anlatır,,bıkmadan final kısmı koca bir ’biz’iz hicranın en buhramlı safına dayandık, şükrettik yaradana iyi ki varsın cancağızım. bir ucundan diğer ucuna kadar sevdim seni şehr-i İstanbul. her şeyde sen varken bende en yoğunluğunla nüfus ediyorsun can sızım. gordion 28/07/2011 |
Bu çok sevindirici.
Tebrikler...