Yaşadığını Anlamak
Meğer ben yaşamıyormuşum;
ne esen rüzgardan, ne yağan yağmurdan, ne de geçen mevsimlerden, hiç habersizmişim. Bir düşteymişim; yaşadığımı sanıyormuşum, ne yuvası bozulan kuştan, ne annesiz kalan yavrudan, ne de günahsızlardan haberim varmış. Acılar düşmeye başlayınca yüreğime; anladım ki her günün gecesinde, canı yanarmış insanların, kimi ekmek bulamazken evine, kimi de etini satarmış, fedakarlığın ötesinde. Etrafımda öyle şeyler yaşanmış ki! Ben yaşadığımı sanmışım, meğer yaşamıyormuşum, geçen boş yıllarım, benim umutsuz yorgunluklarım. Geçte olsa yaşadığını anlamak; canın yanmasıymış, gözünde yaşlarmış, tene değerken kahpe kurşun, bunun ötesinde tükenmişlik, sözün bittiği yaşammış. |