TerennümSevdayı daha nasıl dillendirmeli Yalancı çıkaracağını bile bile hayatın gerçekleri Düşleneni Düşler ki Zemheride Şehrin amaçsız dolaşılan sokaklarında, Kaşkol kadar gerekli Sevda yalnızı omuzlara dokunan bir dost eli gibi Soğuk ay ışığının düştüğü ıslak kaldırımlarda Uzar uzar kısalır hüznün en güzel rengi Kaldırımlar da en az omuzlarım kadar ıssızlıktan dertli Bazen bir sandalye Belki bir duvar Bir ev Bir sokak Yada bir şehir Bazense bir çift göz Her biri ile bir olup bekler seni... Sabrın teslimiyetle örselendiği günlerin son saniyeleri gibi Beklenenin aksine söner kandilleri Susar aşkın davetleri Bir telaş alır semayı Nasıl bir meydan okuma ile devrilir Bulutlar gri-siyah birbiri ardına Hangi rüzgarın elleridir tarar Bir ferman nakşeder gibi Ayrılığın kabuk bağlamaz yaralarını Yalnızların akşamlarına Açlığı doyurulmaz kara bir girdaptır artık yokluk Parça parça kopar tenden can tükenir soluk Düşülür biçare Sahipsiz sokakların mecburi istikameti meyhanelere Göz gözü görmez meyhanelerde sevda yanıklarından Dirsek dirseğe hiç kimse, Dinlemez kimseyi kendi anlattıklarından İzbe meyhanelerin su bardağından bozma kadehleri Bilir bir tek senin sığınılası ellerini Bir de en iyi o kadehler bilir Okunmaz denilen anason bulaşığı parmakların namelerini Dinlemeyi Bilirim dert ortağı olmak harici Onlarda en az benim kadar kırılganlıktan dertli Ey kadeh dile gel de sır küpü bilgeliğinle Kıracak bile olsan/m /seni/ zehri ilaç niyetine Tarumar olan kalbime aldırmadan Dolarak genzime En kısasından sevdayı tarif et bu gece Henüz konu bütünlüğünü kaybetmemişken Masaya göz yaşı teşrif etmemişken Hayaller kuracağım yandığım sigara ateşinden Vakit dar Gece yarısına iki duble kalıncaya kadar Nasihat niyetiyle; Kurşun gibi ağır ve ölümcül bir not iliştir ömrüme Utançlarını yitirmeden tende; Biten aşklar üzerine Gece yarısına vardığında saatler Tüm sarhoşlar sokaklara serpilecekler Kimi ağlamaklı kimi gururuna yenik Aynı döngü içinde yarını bekleyecekler ben ise seni soluduğum gibi Seni içerek kendimi avutacağım İstasyon istasyon dolaşıp Turgutçuğum gibi Seni anlatacağım Senden izler arayacağım Alkolün tadını bilmez dudaklarımda Adın terennüm edecek Bazen hayal bazen gerçek Dünüm gibi yarınlarım da böyle sevdayı aramakla geçecek |
Düş sıcağından tutuşan sevda tütsüsü
Çatalına takılır sesimizin
Kekeme umut yollarınca
Dehşetini vurur sancı ayrılık ayrılık kokusunu yaren kıldıkça .............diyesim geldi benim de nacizane.
Her zaman ki gibi mükemmel bir eser daha okudum yetkin kaleminizden.
Varolsun gönül emeğiniz.Varolsun yön veren yüreğiniz.
Selam ve hürmetlerimle.