***Vasiyet-i İstanbul***
Uyan, ey mahpeykerim uyan
Gerdanından öpüyor gözbebeklerim, tan ağarmadan Uyan Vuslatın harında dem tutuyor zaman, Çamlıca sırtlarından Medcezirler arası bir ömrün tarihisin Ki nice süfli emellere tanıklık edeceksin birazdan Taşın zebercet Toprağın hazinedir som altından Ve kimbilir kaç medeniyeti daha beşiğinde emzirecek Esma Sultan Uyan Boğaziçi kurtulsun prangalardan Uyan ey mahpeykerim uyan Gün aydınlığında ısınsın kâtibimin elleri Yağmurlar benliğimi alırken Üsküdar’dan Evet yorgunsun maskeli suratlardan Evet yılgınsın ziyan aşklardan Ne Laleli’de lale Ne bozacıda vefa Gözlerimden az değil Haliç’in bakışlarına sabitlenen mor halka Gel gör ki Beyazıt’ın güvercinleridir içimde kanat çırpan Molla Şemsettin’i selamlıyor yüreğimde mehteran Ki her ezan sesinde duam oluyorsun arş-u alâdan Uyan ey mahpeykerim uyan Anlam bulsun bu mukaddes davam Homeros İlyada’yı birkez daha yazsın adının ihtişamından Bil ki Daha öksüzüm köprü altında titreyen çocuklardan Darülaceze misali gönlüm Elinde bir asa ta Hazreti Yuşa’dan Üstelik akrep topal, kaçamıyor yelkovandan Ey hükümran yalnızlığımın taht-ı revanı Kurtar dudaklarımı mişli zamanlardan Vazgeçsin aşk sanrılı duygular toplu intihardan Uyan Neron’lar Karagümrük’ü tutuşturmadan Uyan ey mahpeykerim uyan Bağrına yaslanan töreler uslanıyor itibarından Ne çıkar Fürüzan, Afife Jale ile kolkola çıksa Agora’dan Çoban Çeşmesi icazet aldı çobanlardan Kalk gidelim Behçet’e Orhan Veli garabeti kanıksamadan Neyzen ile feyz alalım Akif’in sofrasından Sakarya Türküsü’nü dinleyelim Necip Fazıl’dan Ki uyanmazsan Fay hattı kırılır boğazın ortasından Şüheda fışkırır içimin isyanından Bak Yeditepe üstünden ah ediyor Genç Osman Manzum bir beyit gibi çığlık çığlığa Cem Sultan Uyan Dikilitaş yadigar kaldı Firavun’dan Haham, papaz ve imam Birlikte sesleniyor Ayasofya’dan Ki Taksim’de rumları ayırmadık gardaştan Uyan ey mahpeykerim uyan Kutsi bir limanda deruni yeşeriyor düşlerim Islak ayaklarımı topluyorum Yerebatan Sarnıcı’ndan Cemalini izliyorum her akşam kalamıştan Cerihalar sağılıyor, Cevriye ruhsarından Vuslat uygun adım geçiyor, Topkapı surlarından Sen ki ruhumun Eyüp Sultan’da seher vakti huzuru Karacaahmet’de üstadların sükûtu Sen gönlümün Ortaköy’de kahve Bebek’te sahil Eminönü’nde balık ekmek keyfi Sen yüreğimin Adalar’da fayton Kumkapı’da fasıl Sultanahmet’de nargile sefası Sen ki Kızkulesi kadar masal Ayasofya misali kutsal Uyan Yedikule zindanlarından Uyan ey mahpeykerim Sevdalar unutulmadan Sokaklar ihanet kokmadan Cibali uyanmadan Uyan Sadakat doğrulsun nar-ı beyzadan Leylaklar hicap duysun efsunlu kokundan Adın Nemrut ateşinde gülistan Adın ki dillere destan O ne güzel şehirdir, o ne güzel kumandan Buyurdu Yüce Kur’an O gün bugündür harfler topyekün üryan Ki methiyeler külliyen laf-ı giryan Uyan ey mahpeykerim Fatih bir daha surlara dayanmadan Uyan Karacaahmet uyanmadan Rukiye Küçük |
Tebrikler.
Şaban Aktaş tarafından 7/23/2011 9:38:29 AM zamanında düzenlenmiştir.