Ay yüzünü temmuza döndüğünde parktaki bir bankın üzerinde yağmur altında bir gece yarısı kaskatı yalnızlığın orta yerinde ya da tan yeri ağarıp güneşin açmasını beklerken kâbusa açılan pencerenin ardında bakışlarımda boynu bükük oturan çocuğun gözlerinde bulurum kendimi sağanak sağanak…
Çoğalan her ayak sesiyle gürültülü bir yalnızlığın içinde kendimle yaslı, hayalinle hemhal sözcüklerden akan yaşlarla boğulur öksüzlüğünüm…
Sevemedim senden sonra, takvimlerde açan temmuz güllerini sahi mutlu musun, ruhun şad mı Cennet mekânında orada da vakitgül mevsimi mi şimdi pürüzsüz ve yumuşak gül yapraklarına benzer mi sabahlar iğdelerin, ıhlamurların güneş çarptıkça parlayan yaprakları baygın rayihasıyla sarıp çiçeklerini koyunlarına dans eder mi rüzgârın ritmiyle dallarında…
Kucağında hevenk hevenk beyazgüller bakışlarına doldurduğun gülümsemenle düşüme geldin dün gece öyle çoğaldım, öyle çok çoğaldım ki
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sözlerden akan yaşlar… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sözlerden akan yaşlar… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Giden adına dua
Kalana sabır demek gerek.
Yinede cennet mekanında mutludur
Gül mevsimiyle barışmak en azından.
Tebrik ve selamlar.