Hangi kurşunla vurulur ayrılık…Ayrılık kana işlerde, ölüye benzetir derlerdi. İnanmazdım… Hâlbuki senin gidişine de inanmazdım. Kaldı ki, Biz seninle vuslatın kitabını yazmıştık… Çıkarmıştık aşkın lügatinden, Haram kılmıştık kendimize ayrılığı haram. Ve Tövbe etmiştik Aşksız nefes almaya dair… Kıyamete kadarda yeminli Birlikte ölmeye kadar kararlı… Ne ölüm, nede cehennem ayırırdı. Biz cehenneme bile razıydık, Razıydık, Çünkü silmiştik ayrılığı aşk coğrafyasından. Üstüne yemyeşil bir umut, baharlara özlem ekmiştik, Biliyorsun, iki bedende tek ruhtuk, Dilimiz laldı gözlerimiz konuşurdu. Biz seninle göz göze buluşur, hasreti öğütürdük, Kim derdi ki, ayrılık urbasını da giyineceğiz? Ve kana kana, kıpkızıl bir hasret içeceğiz… Kim derdi ki, ayrılığı dikeceksin karşıma? Kızılırmak gibi kanatacaksın gözlerimi? Ve ardın sıra yüreğimin dağlandığını bile bile… Sen, böyle zavallı gidecektin öylemi? Giderken düşünmeyecektin üstelik Düşünmeyecektin hangi kurşunla vurulur ayrılık, Say ki, vurmadık, vuramadık. Say ki, kavuşmadık kavuşamadık… Söylesene nasıl yaşanır? Yerler de sürünürken kahrolası gurur. Bil ki, sağ kaldıkça ayrılık, hicran demlenir sinemin orta yerinde… Kördüğüm yaşarken sevdaya dair umutlar. Yüreğimde, ta… Yüreğimin en derininde… Ve sen, Sende erirken muhtemelen dünyanın bir başka yerinde, Pim çeker beynim umudun tam ortasına, Sen bu yetim sevdada, vuslat biletini yırtarken, Kararan yüreğimde sevdaya dair ne varsa, ne varsa imhada şimdi. Celal Şahbaz Yorgunkalem... |
sistem hatasi ....özür :-(
yildiz parlak tarafından 7/19/2011 9:45:50 PM zamanında düzenlenmiştir.