Düşlerin Haritasını Çiz BanaDüşlerin haritasını çiz bana Kanatlarından tutunarak Çok uzaklara gidebileceğimiz Yerler olsun sayfalarında Bir mutluluk adası göster bana Sevdana kapılarak menziller aşabileceğimiz Sonsuzluk olsun aşk yolculuğumuzda. Saçlarımı uçuşturan asi rüzgâra yalvarsam Kokunu getirsin diye Sevdanı getirsin diye El açsam gönlümü üşüten yele Karşılasan beni güneşin hiç batmadığı yerlerde Gelsen yılların satır aralarından çıkarak, Mavi bulutların üzerinde beni beklesen Sızsan gülüşünün nidasıyla içime Dudağımdaki özlem türküleriyle Kendi mızrabımla aşkın türkülerini çalsam. Her gece yalnızlığımı örterim sensizsem üzerime Önce sana doğan güneşi aşırırım kırık saçlarımdan Cakasız ölümlerin mezarlarından bana gelir aşk Alevler sarar dört yanımı söner yüreğimdeki ateş Ruhumun avurtlarını çürütür mor üşümüşlük Gövdemin derinlerine inen yalnızlık ezgisiyle Açsana kollarını sevdalına Bir gün denizler kırar kabuklarını elbet İklimler nazara gelir Ve işte o zaman gülüm Ben sana eririm. Kırılır bir gün kırılmaz sandığın kilitler Açılır bir gün, açılmaz dediğin tüm şifreler Bakışlarının kaynaklarından fışkırır buz gibi sular Gövdemin ölümsüzlük çukurlarına inersin bir başına Yalanlar kendi gerçeğine sarılır nikotin tabakalarında Kükrer kendi devinimiyle deniz, üşür balıklar Dalından düşer seni düşündükçe ham meyveler Sözüm tükenir nasılsa bir gün gül bakışlı yar İşte o gün ben derinliğime çökerim. Sen, küflü bir bıçak gibi kanasan da can evimde Uyansam da gecenin tam ortasında diş ısırığıyla Düşürsen de hüznüme miadı eskimiş tetikleri Daralmış bir yüreğim ben asırlardır sensizlikle Çıkıp gelsen de heyelanlar gibi her gün üzerime Ödünç aşklar çöplüğünde kaybettim ben ruhumu Işıklara süpürtüyorum her gece karanlık sokakları Bırak tırnaklarınla kazmayı seven yüreğimi Kendi masalında kaybolmuş bir labirentim ben Kayıp bir hücrede tutukluyum, seninle sevişemem Desem ki, yeşert unuttuğum tüm mevsimleri Aşkın sallanan perdelerine sürtün yosmalar gibi Şu gövdemi kasıp kavuran alevle dol içime Dola kollarını azgın bir düş havarisi gibi bedenime Tenimde kalsın dişlerinin izi, hüküm sür gövdemde At beni kirlenmiş menzillerin yaylı yataklarına Asırlarca aşk sultanım ol, ezberleyeyim her zerreni Terli buluşmaların inleyişleriyle sular bassın ülkemi Yabani bir meyve gibi bursun dilin dilimi Senle tamamlanayım öpüşlerindeki efsunlu izlerle Avuçlarımla doldurayım kadın coşkularının kefelerini Seninle bitireyim ruhumdaki isyan hareketlerini. Selahattin Yetgin |