Fakir edebiyatı
’’Tut ki bir ben değilim
Anam babam yatalak kardeşimle Her gece karanlığı döşek yapıp Gökleri yorgan diye çekiyorum üstüme Tut ki yoksulluğun müptelasıyım’’ Bilmem kaç bin dolarmış Milli hasıladan kelle başına düşen gelir Bize henüz uğramadı Billahi fazlasında gözüm yok Bahsi geçen meblağın beşte biri Bizi delirtir... Cep delik cepken delik Boş midenin sefasını sürmekteyiz Nasıl bir bilmecedir çözemedim ki Havyara burun kıvırır buldumcuk delisi Biz bir tas sıcak çorbaya maaile şükürdeyiz... Kendisinden bile güzel oluyor canım Şu namussuz etin buram buram kokusu Çektikçe içine çekesi geliyor insanın En son bir afişte görüp sırayla içine düşmüştük Cevizli baklavanın Adam sende Alt tarafı kaç kalori oynar ki pirzolayla makarna arası Ölüye bile can verir kuru soğan Somun ekmek arası... Kız yakama yapışır lunapark der Oğlan tutturmuş sinema ister Tabi sosyetik yaşamaya alıştı veletler Ah be yavrum şu sıralar Türk lirasına sıkışığız Bilmem ki oralara dövizle girilir mi? Bu akşam da televizyonun karşısında çekirdek çitleyelim Hem öyle her sene her sene gezmeye gidilir mi? Aslında bu mevsimde Çeşme Marmaris Antalya filan da güzel oluyor da Biz ailecek evde geçirmeyi seviyoruz tatili Güneşin alnında o kadar yolu kim gidecek Zaten ana baba günüdür şimdi bütün sayfiye yerleri Geçenlerde keşfettik İki avuç tuz attık mı Bodrum sahillerini aratmıyor bizim evin küveti... Piyade yürüyüşüyle birbuçuk saat sürüyor Evle iş arası Fazla değil on kilometre yol şunun şurası Vallahi spor olsun diye yürüyorum Yoksa kimin umurunda ki Beş ekmek ediyormuş gidiş dönüş parası... Hanım desen her şeye heveslenir Yeni elbise yeni ütü yeni mobilya Var da mı almıyoruz be canım ciğerim Onun da hayatını kararttık Hep cefa hep çile hep sıkıntı Hiç gün yüzü görmedi ki garibim... Ev sahibi her gün kapıda Üç-beş ay gecikmiş diye kirası Haklı adamcağız yıpranıyor lüks villası İki göz oda bodrum katı merdiven arası Şöyle tripleks bir eve çıkacağım da Zor gelir bize rutubetsiz evde oturması... Elektrik su telefon borç harç derken Daha cebe değmeden bitiyor maaş Sen ben bizim oğlan işte gerisi Ama Allah için süründürüyor da öldürmüyor Ücretin asgarisi... Saldım gitti anasını satayım Nasılsa incelir incelir kopar bir yerden Hani altından girip üstünden çıkacağım da Bu hamur çok su götürür çok Ulan beşin yarısı ikibuçuk O da zaten biz de yok... ’’Tut ki yaşamaktayım’’ |