ALIŞTIM...
bir sinek gibi uçuşup duran,
yalnızlığın zifiri karanlığında geçmişinin pırıltıları etrafında o ufak kıvılcımlara takılan, sonunda sıcağında yanacak olan, kaçak bir yolcu oldum kendi devletinde hükümlü, mazisinde tutsak kalan alışkınım dolaşmaya ben ardına boşalttığım bir şehrin ıssız sokaklarında yalınayak közleme yaptığım kalbimin enfes kokusuyla iştahlanıp içten içe kendimi yiyerek alıştım yokluğuna ben bir hüzün, bir ekmek |
Yüreği közleyip, kokusuyla ıştahlanıp kendini yemek..
Nasıl olur acep?
Ama güzel bir benzetme puanım tam :) tebrikler..