Barıştı Mavzere Sarılan..
Adaletinizin keline bit düştü
Haydi kaşıyın Kestiğiniz parmağın acımayan yanıyla Ters duruyor kalemler Gayri adil masa da Katledilen geçmişin Lavdan yakıcı yarası Yarasına basa basa En yüksek bahis oynanıyor İnsanlığın üstüne Gençliğe geleceğe kıyasıya.. İpinden koparıp çığlığını çocukların Zindan avlusunun göğünde Uçurumlardan umuda yükselip Yüreğimizle dalgalanan Uçurtmaları vurdular Oysa Umut kuşatmasıydı mevzi Barıştı mavzere sarılan Tabutlardan haykıran sesti Toprağından fırlayan binlerce ölü Barış diyordu Ölü gözleri mavi.. Anlık bir boşluğa düştüm Sandım ki İlam-ı müebbet giyindi zulüm ’kahrolsun işkence yaşasın ölüm’ Onur direnişi adına Sandım ki zulüm Tabutluğa kapatıldı Mamak’ta! Beynimi yumruklayan betonda Düştüm düşümün üstüne Netameli uykudan uyandı infazlar Kirpiklerin uykuya döküldüğü yerde.. Şimdi Katli mubah kılan kelimeler Duaya durduğunda Papazla papaz olan imam Kirli pazarlıklara açtı elini Kanlı ayin arenasında.! Oysa siz barışa Kendi saçlarıyla kendini boğan her gece de Binlerce şafak borçlusunuz Umuduna sıkılan bir mermiyle Gözleri barışa açık giden Binlerce can borçlusunuz.. Rengine kan karıştığından beri Asaletinden utanan kırmızı Utanma Unutma renginle ödenen bedelleri Eğer bizsek Barışa sıkılan kurşunların siperi Sana söz Her rengin bir tutam tebessümüyle İntihar suskusundaki mevsimleri Devrimce dirilteceğiz İncitmeden kardeleni Dirilteceğiz Toprağa can veren ölülerle Toprağın sarısına Revan olmuş yeşili.. /Değerli dostum,yoldaşım, usta yorumuyla şiirime can veren,nefes olan Hasan KARAŞAHİN’e sonsuz teşekkürlerimle../ |
iyi şiir kutlarım sayın yücedağ