Harelendi Issızlık Sen GidinceSen olmayınca Hare’lerdi şehri yalnızlık Nehirler donardı Azgın sularda boğulurdu masum/n/iyet Aidiyet cebimdeki son kuruş olurdu Harcamaya kıyamadığım c/esaret Al/danışıklı dövüşlerde yenilirdim hep! Şerh düşerdim utanmazlığa Niyetlenirdik aşkı aşkta bulmaya Niyetlenirdik ulanmaya sevdaya İnayetine sığınırdım... Ayetler yağardı başımıza Elele tutuştuğumuzda ,kutsardı bizi aşk Ve dönülmez yolun başlangıcındaydık henüz Öldürecektik birbirimizi Aşkla Aşk tan ağzındayken tam da yürek ortasında paramparça tek olduğumuzda. Korktun ve gittin! Şimdi sen yoksun Tek tabanca Tek kurşun çıkıyorum sürek avına Önce aşkı bulacağım Kutsayacak beni yeniyetme ayrılık Tek kurşunu ölü yıldızlara saklayacağım tüm şiirler sessizleşecek leş kargaları üşüşecek başıma ah o esaret cesarete teslim edemediğim asalet cehennem sokağında asacağım kendimi inayetine zehrini akıtacak dilek ölüm sarmaşığı gibi duvarımıza dolanacak sen olmayınca solacak açelyalar balkonda ’pembe’ dil yarası gibi yakacak genzimi hançer hançer dökülüp saplanacak koynuma saklamıştım seni sol yanımda hayatın gizli öznesi şimdi “aşk” zamana, anı’ya, an’a bırakıyor kendini. oysa sensiz geçen güne gün dememiştim ben tüm menekşeler yolunu şaşırdı sen gideli şimdi eksilmiş bir ağaç ağıt yakar sonbaharda yolunu şaşırmış bahara esrik bir şarkı söyler tüm ölü yıldızlar ay o kadar uzakta Sesin , Sesin kulaklarımda hala.... 20 haziran 2011 sinop |
Harikaydı..
Saygılarımla...