Ve hep ''neyse'' dersin...
Hayat...
Ya da kader..! Gerçekten yorucudur... Her sabah bir umut diye fırlarsın yataktan. Gün boyu ilginç insanlarla tanışır, farklı duygular tadarsın. Bazen bir dilenci’nin tebessümüne ortak olur, Bazen de güzel bir kadının gözlerinde ki acıyı hissedersin. Bir simitçinin, simit halkalarından gökkuşağını tutmasına seyirci kalırsın. Küçük bir çocuğun korkak ve titrek sesinde ki hüzün dolu ifadeler, boğar seni. Görmek istemediklerin gözlük olur gözlerine. Yaşamaya dair ümidlerin yıkılır. Ümidlerinin ümidsizliklerini anladığın an kahrolursun. Bu silsile böyle devam eder, böyle de gitmiştir... Vakit çoktan geçmiş, bir gün daha tükenmiştir... Geceler seni kendine çeker.. Güneşten bulamadığın sıcaklığı ay ışığında ararsın.. Ya yıldızlara bakar, ışığın gölgesindeki gerçeği düşünür, Ya da yorgana sarıldığın anı özler, seni beklediğini hissedersin... Yatağa atarsın kendini... Geride bıraktığın günün muhasebesini yaparsın. ’’Keşke’’ dediğin dakikaları eskitmişsindir. Böyle olacağını bilseydim şöyle yapardım, dersin. Yatağın da uzanmış, tavanı izlerken, Olur olmaz saçmalıklar dans eder aklında.. Ve hep düşünürsün... Düşünüsün ve gözlerinin buğusuna mağlup olursun. Bir sonraki günün farklı olacağını hayal edersin. Umuttur çünkü, yaşamak için umut.. Gözlerini kapatır ve derinlere kulaç atarsın... Ve hep ’’neyse’’ dersin... |