kahve gözlerinin dağından bayırından toplayıp baharı üstü açık hazanlarını örtmeliyim gökkuşağı çatlaklardan sızdığı gibi , bağlanmalı şehrin kemeri gövdesi ufka dik
sırtını sıvazlayıp uykusuna yatırıyorum geçen kışı
o t/uzaktı kaçışlarımın çelmelerine karışıp sövmelerimin kasıklarından dökülüyordu toprak kusuyor küfür kokulu nefesler yana yatık mâtemleri k/aldırıyordu makâmında yabâni y/eller
s/onda olmalı uzun geceleri ve zamanın yorgun kollarını taşıyacak güçlü b/ağ heybesinde ay ışığının taklîdi bile olsa büyümeli büyütmeli içindekileri
g/iz rüyâmın dikenli yatağına uzanırken depremin ince bedenini giyer korku sol tarafıma uzanıp kıvrılıyorum yanına kalp atışı vurdukça kalbime kendimden gidiyorum ayaklarımın altından kayıyor gelmelerim
sabahtan kalma bayat makyajımı tazeleyip giydiriyorum saatleri ihtimâllere ayarlı başlangıçlar dağıtır umut ışığını kör vakitse kısar kendi sesini
bu kez ; bizliğe bürünmüş bizsizliğin mayası tutar mı ¿ b e l k i !
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mayalı Bahar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mayalı Bahar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
şiirlerin günden güne daha da güçleniyor Emine...şiiri üç bölüm halinde ele alırsam yani çatı, göbek ve taban kısımlarını inceleyecek olursam derim ki çatı sağlam örülmüş herhangi bir sızıntı yok...ortalara geldikçe şiirin ayaklandığını ve başkaldırdığını görüyorum...yani hızını kaybetmemiş tam tersine daha da güçlenmiş...ama taban kısmına yaklaştıkça gücünü kaybettiğini ve sesinin kısılarak boğulma aşamasına geldiğini de söylemek istiyorum...bir-iki cümlenin kulak tırmalayıcı kelimeleri şiire gölge düşürmüş kanaatimce...
-sabahtan kalma bayat makyajımı tazeleyip- deyimi bana kalırsa bu şiire içerik olarak uymamış...halbuki peşinden ne güzel vurgulu cümleler de gelmiş...keşke bunun yerine daha uygun bir imge kullansaydın...
-bizliğe bürünmüş bizsizliğin- sözü de düşünce olarak güzel yalnız okuyunca dilimin zorlandığını ifade etmek istiyorum...bunun yerine "kalabalığa bürünmüş/sığınmış bizsizliğin" ya da "sessizliğe yürüyen bizsizliğin" v.s değişirse kulağa daha hoş geleceği kanısındayım...
sonuç olarak şiiri beğendim...kusursuz şiir zaten yoktur...ama kaleminin gitgide yol kat ettiğini görmek güzel...
kaçışları"m"ın çelmeleri"m"e burada bi sorun var sanırım...
şiir istemediği bir yalnızlık elbisesini giymek zorunda kalan ama bunu yinede inkar eden -giymeye direnen- bir hayali olan'ın gece içindekileri saçıvermesi ortaya...biraz şifreli biraz yaralı bereli biraz karışık duyguların kıyısında gezinen...
Her düş kırıklığının bir sesi vardır Biz büyüdükçe ağulanan bir masal aynası. Ve yaşamak en çok çocuklara yakışır Herkesin içinde bir çocukluk kavgası...
Ali Emre/ Kıyamet Mevsimleri
Çok güzeldi çok usta kalemin özel imgeleri teşekkür ederim kıymetli şairim
HER ŞEYİN GÖNLÜNÜZCE GERÇEKLEŞMESİ DİLEKLERİMLE KUTLUYORUM..
HAYIRLI AKŞAMLAR BENİM TATLI ŞİRİNEM. HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ ŞİİRİNİ ANNEANNENLE BİRLİKTE OKUDUK HARİKASIN TEK KELİMEYLE SEVGİLERİMİZLE ÇOK ÇOK ÇOK ÖPÜYORUZ SENİ
Kıtalar arasında anlam bütünlüğü yok. Şiirde ne annlatıldığı belli değil. Hergün okuduğumuz onlarca şiirden bir farkı da yok. Bence üzerinde biraz daha çalışmalısınız,
Demek isterdim tabi:)))
Ama diyemem; çünkü gerçekten güzel bir şiir. Şiirlerinizi seviyorum. Orjinal benzetmelerinize hayran olmamak elde değil. Bence şiir zeka ürünü...
bizliğe bürünmüş bizsizliğin mayası tutar mı ¿
b e l k i !
Bu maya sevgi mayası ya adaş, tutacak inşallah; çünkü benim mayadan da bir kaşık attım içine:)))
Sevgimle...