Madeni Fareler
Kâinatı fareler basmış
Ne bir deprem öncesi Ne de bir sel sonrasıdır Küçülen her toprak Kurtlara sofradır… Bir jandarmanın hegemonyası (…) dır, dır. İnsancıklar karıncalar gibi Karanlığından mutludur Kurtlu/bayat bir neşeden Ve bir o kadar esrik/esir Globalin baş fareleri Doldururken heybelerini Petrolden ve yer madeninden Sümüklüler el pençe durur! Yanı başında ölen, tecavüze uğramış da Onlara neme lazım! Bedellidir özgürlüğün; Özgürlük namus almakla eşdeğerse Ölüm yakışmalı Ve hapşır belki burnun kaşınır! … Uyur. Çok irdelemek hırstır/günahtır derler Sanki geri kalmışlık kaderleri Sancılar bir olmadıkça Girdaplar çoğalır Bakın akıllı farelere nasıl da cirit atar İslam topraklarında “Eşeksen sırtına binen çok olur” Bıyık altı gülerler. Duymazlar ve çare ararlar Boyun eğerek çare aranmaz ki Siz ararken Onlar palazlanır kat katça Zaman-nakit hür ibadetlerindendir Bir o kadar sinsi… Biz birbirimizi yeriz. Çok mala haram çok söze yalan karışmış Biri çıkar başa: “Ben varsa kurtuluşunuz yoksam sizi gömerim” der. Dünyamızı fareler basmış Ne bir deprem öncesi Ne de bir sel sonrasıdır Çak/al/: Gülümseyin der Ölümünüze bir pozunuz olsun diye Kılıçla savaş mertliğiyle nükleere karşı Durulmaz “Kılıç kuş/anma Nükleer deneyenindir” Umudu yoktur kolay ölmenin 2011/@H.R |
KALEMİNE YUREĞİNE SAĞLIK
EMEK HURMET DİLERİM