SUS VE DİNLEZaman kendi içinde çoğalıp duran mefhum Hataları düşünce geriye kalan mevhum Git gel düşün say topla ömür bir adım etmez Okuyup yak sayfayı böyle günahlar bitmez inkâr kavî itiraflar toplamı Gömülürse kumlara arza ağır gelen sır Hangi hesabı tutar kendinden âzad asır Yıkılınca doğruya şahâdet eden güven Yıkılmaz mı göklere kurduğumuz merdiven gerçeğiz herşey kadar Oyuncusu değiliz kurgusal bir öykünün Iramak kendimizden nereye kadar mümkün Yok sayınca zamanı dün dünse bugün bugün Oyuncağı olmak var mâlûl kısır döngünün yırtılınca mânâdan uzak perdeleri Bıkkın serzenişlerle rol biçilirse aşka Ne gül kokusu kalır ne tadı olur başka Güneşi istemekle ufkumuza serilmez Anlık irkilmelerle sonsuzluğa erilmez bir yağmur damlası kadar ferah Bazen yokluğa akar hayat suyunun arkı Zaten söylenmemiştir bittiğinde son şarkı Ne şarkılar ne rüzgâr ne de yıldız şahittir Dokuduğum her mısra ötelere âhittir 2008 |
Hayranlıkla okudum.Hem biçem, hem öz olarak gıpta edilesi bir güzellikti orjinal, özgün sunumuyla.Teşekkürler sevgili arkadaşım.
Var olsun yetkin kalemin.Selam ve kalbi sevgimle yüreğine.