* ANILARDA İSTANBUL *Gözlerin çıplaklığımda, saçların omuzumda olsun Boğaz’a bak, yarısı Ortaköy, yarısı Beylerbeyi Yön Sarayburnu, bakışı iki köprü arası Vazoda büyüyen bir süs çiçeği, adı İstanbul Bir düşün, kimleri konuk etmedi ki Yeşilçamda Hürrem Sultan, Ve ölümsüzleşen Sultan Süleyman Baktıkça, tarihin metropollerine açılyorum Fatih’in toplarıyla kilitleri kırıp, seni arıyorum Nedense, Yeniliyorum tahrisel zamanlara, elimde değil. İskeleye yanaşırken vapur, Kanat indiriyor imbat rüzgâları Yüzünü yalayarak, Bazı anılar vardır İmgelerinde aşkı, tarihi anlatır Yolcuların sesi karışır sesine Dudaklarındaki tebessümler Hiç beklemediğin bir anda Bir gül bahçesine döner, o masmaviliği yaşamın. Şurda... İçimde külleşen, bir feryadla sana gelmiştim Yüksek kaldırım yokuşunda Asırlar geçse de unutamam seni Galata köprüsü, ilk izlediğim bir film gibiydi Nasıl anlatmalı sana, ne kadar da zormuş ahh... Toprak gibi kuruyup çatlıyorsam Belki de yalnızlığıma, Belki de sana doymak bilmediğim açlığımadır. Bak, Marmara bulutları dolaşıyor Gemileri beklemeye gerek yok!...uyu hadi!... Yolculuğun nereye? limanlar şehri İstanbul’ mu? Ahh...Şimdi Kumkapı’da bir meyhanede olsaydım Sevdiğim bir keman sesi, masamda denizkestaneleri Kim ne derse desin, İstanbul bir başkadır Aslıyla, Kerem misali İç yangınlarımızla ıslanan. Elinde bir kadeh, geçmiş zamandan bir kadın Usulca yanaşıyor masama Adını soruyorum... çekip gidiyor öylece Hangi yana baksam, orda birikiyor acılarım Düşünüyorum da bu kadar mı ucuzdu aşkımız. Nuri Dağdelen Özdere-İzmir 6/6/2011 Saat:23.14 |