)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-193-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………
Dayandı Gitti Lokman gitti yoktur Eflatun Vurdular sineme yara dayandı Dünyada çektiğim dert ile mihnet Geldi gam kuvveti sere dayandı Bu dünyaya gelip kadem basalı Aradım derdimin yoktur emsali Ah çekip ağlarım Mansur misali Çekildi urganım dara misali Sıdki gam hicrandır durağım gibi Gören derdim sormaz firavun gibi Mancınığa girdim İbrahim gibi Vücudum yanmaya nara dayandı ……………………………….. Ardanuçlu Sıdki …………………………………………….. 1768-1833. Ardanuç’un Sogara (şimdiki adı Soğanlı) köyünde doğdu. Asıl adı Sani’dir. Yaşamına ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Buna karşın yörede anlatılanlardan yolaçıkılarak aşıklık geleneğini babası Molla Selim Serveri’den öğrendiği varsayılmaktadır. 1787 yılında gördüğü bir rüyada bade içerek aşık olduğunu bir şiirinde dile getirmektedir. Aşık Sıdki, şiirlerinde değindiği yer ve konulara göre, İran’a kadar gittiği ve orada değişik karşılaşmalarda bulundu. Cuğolu aşıkların ikincisi olarak bilinen ve badeli aşıklardan olan Sıdki’nin şiirlerinde genelde tasavvuf ve dini konular işlenmektedir. Ayrıca asıl adı Zeynel Abidin olan ve daha çok Harızlı Sıdkı (1865-1928) ya da Sıdkı Baba olarak bilinen bir aşık daha bulunmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi ……………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-193-)(-)(-)( Bilmez ki derdimi bilmez tabibim Yandı cayır cayır hâr’a dayandı Sendedir fermanım canım habibim Bedeni geçtide ser’e dayandı Pare pare oldu sinemde yara Acıyla kıvranıp atarım nara Şu bahtın rüzgarı eserken kara Avazım da ah-ı zâr’a dayandı Göz yaşım kurudu bakışım dondu Seçmiyor gözlerim ferleri söndü Yankılandı dağdan vadiden döndü Gitti uçuruma yar’a dayandı Giderim sonsuza ben adım adım Bu yalan dünyada olmaz muradım Neden beni buldu bu sevda dedim Mevlâ’mın taktiri sır’a dayandı Yaralar azıyor döşüm dövmekten Beter etti beni o yâr kovmaktan Vazgeçmedim amma asla sevmekten Ne yazık olmaza zor’a dayandı Dediler başkasın sevmeyi dene Yenik düştü sevda zalimde kine Vursanız başımı severim yine Başımız ilmeğe dâr’a dayandı Gülmedi Lüzumsuz sevdadan yana O da veda etti bu koca hana Yar etmedi zalım can’ı,canana Toprağa,kara bir yere dayandı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI HABİP: Sevgili HAR : Ateş FERMAN: Emir,buyruk SER: Baş AH-I ZÂR :Ah çeken,inleyen DAR: İdam sehbası |