)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-194-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………
Ateşlendi Yine mektup aldım gül yüzlü yarden Alıp okur iken dil ateşlendi Dedim cevabını yazem gönderem Kalemim tutuştu el ateşlendi Hamdülillah o yar insafa gelmiş Şu benim halimden anlamış bilmiş Bir name göndermiş yarimsin demiş Gönül bahçesinde gül ateşlendi Suzani’yim yarim görmek isterim Gonca güllerini dermek isterim Nazlı yar yanına varmak isterim Yar aklıma düştü yol ateşlendi ________________________________________ Aşık Suzani-1- …………………………………………………………………….. 1855-1918. Artvin’de doğdu. Bazı kaynaklarda ise doğum ve ölüm tarihleri 1871-1934 olarak aktarılmaktadır. Asıl adı Nimetullah’tır. Daha çok Nimet Hoca olarak bilinir. Medrese eğitimi Artvin’de gördü. Aynı dönemlerde aşıklık geleneğini de bu yaşlardan itibaren öğrenmeye başladı. Medrese eğitimi sırasında Kuranı da öğrenip hafız olduktan sonra Artvin’de imamlık ve çilingirlik yaptı. 1. Dünya Savaşı (1914-1918) döneminde Artvin’den göçerek Sivas’a yerleşen Suzani’nin yaşamı ve şiirlerine ilişkin ayrıntılı bilgi yoktur. Sivas’a göçen Artvinli Suzani ile Sivaslı Suzani (1894-1945) isim benzerliğinden dolayı bazı araştırmacılar tarafından karıştırılmaktadır. Özellikle 1931 yılında Ahmet Kudsi Tecer’in çabalarıyla gerçekleştirilen aşıklara ilişkin ilk şenlikten sonra adı duyulan Sivaslı Suzani, Artvinli Suzani’den sonra yaşadı. KAYNAK:© BeKa Sitesi ……………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-194-)(-)(-)( Yeni name yazmış sevdiğim bana Alınca nameyi hal ateşlendi Hiç şansım olmadı sevdadan yana Titredi açarken el ateşlendi Kokusunu sürmüş name dizeye Gönlüm bir hoş oldu döndü gözeye Nemli gözler ile baktım uzaya Gülüm ateşlendi dal ateşlendi Okudum nameyi içim şen oldu Öpüpte,kokladım gözlerim doldu Bu kötü hasretlik bizi mi buldu Bir gazel okudum dil ateşlendi Dedim ki hasretlik bu cana yetti Senden ayrılalı kaç güneş battı Hasretin dağ oldu gözümde tüttü Gidem yare dedim yol ateşlendi Efkarın sarıyor bak beni yine Saymadım derdimi ulaştı bine Kuru sahralara döndü bu sine Mecnun’u gördü de çöl ateşlendi Ciğerim yanıyor bak pare pare Bülbül gibi bu aşk düşürdü zare Bende name yazdım gönderdim yare Kırat ayağında nal ateşlendi Sevdanın korudur bu yakan seni Beterin beteri var derler hani Dağlar bile engel olurken mani Mızrabın vurduğu tel ateşlendi Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Beterin beteri var derler hani
Dağlar bile engel olurken mani
Mızrabın vurduğu tel ateşlendi
Edebiyat adına verdiğiniz emeği kutluyorum Hocam.
Saygımla.