* Mara 3 *
Kelimelerin belini büktü kalem…
Eğme başını, Utanmak hiç yakışmıyor sana, Belli ki, Hüzün yapışmış yakasına yüzünün. Konuşsana susma böyle konuşmak kadar Suskunluk varken sesimde. Gökyüzünün rengi bile açmaz içimi O da çok sıkıntılı biliyorum. Ne çok yalnızlık var başucumda, Ve ne kadar acı… Hangisi senin gidişin kadar acıtır ki insanın canını. Yalnızım Mara. Gideceğini hissediyorum. Beni herkes gibi seninde bırakacağını biliyorum. İçimden usul usul gidiyor gibisin Çünkü ağladığını duyuyorum yabancı seslerden, Bensizliğin içinde benden ağladığını biliyorum. Oysa anlatsaydın kelimelerimizi giydirip hüznüne, “içim içim” ağlardım seninle… “için için “ ağlardım. Ağlardık ne varsa acıdan birikmişleri Mara. Son günlerde herkes gitmek istiyor , Kendinden,bu şehirden, Başkasından ve başkalarından… Kısacası tanıdık gelen ne varsa Kaçmak istiyor hepsinden. “yabancılaşmış” ne varsa oraya işte Sende benden mi gitmek istiyorsun Mara? Gidersen, İçimde güneşten yapılı evler söndürür ışıklarını Gidersen , Bir bende gider benden içeri. Kalan denen bir şey kalmaz içimde. Ve terk edersen eğer, Bu şehri Üzerime yıkar da gidersin biliyorum Darmadağın bir yaşanmamışlığın altında kalır nefesim Gitme ne olur. Ve sen gidersen eğer Mara, “kelimelerim” de gider. Gitme, Yorduysam seni yorgunluğumla Söz sana. Bir dahaki yorgunluğa kadar susarım seninle. zaman akıp giderken “yarın” çok uzakta değil biliyorum Yarın dediğin Dünün oluveriyor birden Ve başka yarınları düşler oluyorsun Sen bugünüm ol Mara. Ne geçmiş ne gelecek. Sen sadece bana “ gelen” olmalısın. Şimdi, Susmak denen yerde bekliyorum seni, Kendime uğramayalı çok oldu oysa. Bana gel Bana gel ve gitme . Ya da al beni de benden götür… Kaçalım bizim için "uzak" neresi var oraya Mara. hangi yol daha kısadır, bana gelen mi sana giden mi ? |