SONUNDA BİTİRDİM
Bir hüsran bulutu dolaşır üzerimde,karabasan gibi yaşam,
Bedenime çullanmış yalnızlık ,titrek dizlerim ve kesilir nefesim, Karanlık gecelerin diktatör elleri kelepçe gibi boğazımda Hıçkırıklar düğümlenir, Yutkunmak göz kapaklarını kaldırmaktan da zor, İntihara götürecek bu sevda, gidişat böyle diyor olsa da Aşkının herşeyin üstünde olduğunu sorguluyor beynim. Bütün duygularım ölüm havasına bürünmüşken Halâ göğüs kafesim de soluk alıp veriyorsam Ve her solukta seni sevdiğimi beynimden silemiyorsam Bu kusursuz bir ölüme hazır olmadığımdandır. Ne diyorum biliyormusun, Ne mutlu doğmamış olana,ya da doğarken ölene Hayatın bu acımasız yönünü tanımadan göçene ne mutlu. Ölüm belki yaşamaktan daha iyidir Aklım, almış başını gidiyor yönünü bilemeden Hayattan kendimi kurtarmam gerektiğini düşünüyorum Ama gel gör ki intihar her zaman mümkün olmayabiliyor Sana göre aşk arsızdı,utanması ve sadakati olmazdı Sana inat berrak sevgimle ummanlara karışırcasına ölüme uçmak Leke değdirmeden atlas şeffaflığıyla sonsuzluğa karışmak istiyorum Ne duygular içerdiğimi nerden bileceksin ki Bilemezsin sen ölümün eşiği nasıldır,her ölüm ne doğurur Dirilerin ölüler için ne ifade ettiğini nerden bileceksin Ölümün dirilerden akan gözyaşlarının şerefini taşımaktan ibaret olduğunu Açamadın ki dert küpüne dönen gönlümün dehlizini bilesin. Bir de aşkta hudut belirlemişsin Sevdaya,aşka kendince yasa koyan ve kutsayan sana inat Hayalden ibaret yaşayamadığım mutluluklarla kınıyorum seni En hüzünlü teessüflerimle bütün yasalarını reddediyorum Hayatın verdiği bütün acıları heybeme alıp İhanetini hançer gibi bağrıma sapladım, Kanasa da oluk oluk Karanlık yollları seçme vakti çoktan geldi. Haketmediğim veballeri yüreğime yükleyen ihanetlerin bütünü Acı haykırışlar atarak ölümümün üzerine ayağa kalkacaklar, Ama ihanet emsali olan sen karanlık yollarda yatan gözlerin İki derin karanlık çukurdan başka bir şey olmayan biri için Ağlamanın ne demek olduğunu bilemeyeceksin. Şimdi ensemde fırtınar estirip yüreğimde volkanlar taşıyor olsam da Sevdana fütursuzca tutulmanın en acımasız tufanlarından Arınmış bir limana yaslanmış olmanın hazzını yaşıyorum Rahatsız olsan da sözlerimden sitemin ırgalamıyor beni Dudaklarımdan dökülen her acı sözü Sana harcadığım yıllarda kaybettiğim mutluluklara borçluyum. Seninle yitirdiğim gençliğimin yarım kalan kırıntıları yanımda Heveslerimi sıyırıp senden,sensizliğin ötesine dizdim Mabedim olmuştun,kıyamdan secdeye sen vardın Sende yaşamamak için kalbimin bütün putlarını kırdım Özneden yükleme sen olan hayatı kaldırıp lugatımdan Yarınlara yeni umutlar açtım bembeyaz Ve bende bir türlü çözemediğim seni sonunda bitirdim. |