"MAkBERİM OLMA"
zülfün düşmüş tel tel yanaklarında
güneş asılmış süzülür her savurduğunda bir sıra inci parlar narı dudaklar arasında gözlerin kemirirde içimi diyemem ben sana ipektir herbir teli okşamak gelir içimden kıskanırım güneşte olsa zülfüne değen öpmek isterim incileri saklayan leblerin,den o gözler değilmi beni benden eden bitiren ığıl ığıl akar içime bakışların derbederinim sürmelidir bakışların sürgün oldu ser’im minnet ederim kaçamakta olsa bakışlarım abuhayatım ol dedim olma makberim sitemlerim ses olmuyor dudaklarından zülüflerin urganım olsun boynuma dolanan değmesin soğuk bedenime sıcak tenin makberimi sarmasın yaban otları henüz girmeden hazan rüzgarı değmeden sararmış yaprağıma amansız fırtınalar vurmadan toprağıma makberim almadan beni kavuşalım vuslata hadi gel sarıl boynuma,bağışla seni bana "Sezai Konuk" |