içinde kalmalı dedikçeİçinde kalmalı dedikçe ağırlığı artar sevdanın Bir taş olur karnında Sırtında bir bıçak Sabah onla uyanır geceyi beklersin O keskin bıçağı da götürürsün gittiğin yere İçtiğin suda sevda Aldığın nefes sevda Yarana bile alışırsın Yavaş yavaş kan kaybetmeye de Alışırsın alışmasına da gözlerini kaldırıp bakamazsın yârin yüzüne dokunmak kim demiş kolay olduğunu titreyen ellerine ateşten kavrulan tenine sorsunlar kolay mıymış dokunmak yârin tenine? unutmak,unutmaya çalışmak kandırmak kendini kandıkça aldanmak yalan aşklara aldandıkça hatırlamak sevgiliyi unutmak bir yalan gerçekse bıçak ucu içinde kalmalı dedikçe atar sevdan Bir iç çekiş belki maziden Kurumuş bir çiçekte defter kitap arasında Esen bir meltemde saklı belki gizinde yâr dokunuşunun Çalan bir müzikte eski filmlerin Pencerene düşen yağmurda Ucu ıslak kirpikte Bir sukutû hayalde hatırlamak; gölgesinde Kaldırım taşlarının saydığın adımlarında belki de Boynunu bükmeyi öğrendiğin Eski bir düğümde söyleyemediğin Sevgiliyi hatırlamak Her” gitme” diyemeyişinde |
Bir sukutû hayalde
hatırlamak
Her bir bölümü ayrı bir güzelllikte.
İç burkuyor dizeler.
Tebrik eder, selamlar saygılar sunarım.