Kirpiklerine Asılır Yeniden Doğarım
Sesini duyamazsam
Susar şehir, küser maviliğine gökyüzü Kabarır hırçınlaşır deniz Dolanır bileklerime boğazın kaldırımları Soluk resmine düşerim Aşkın mabedi gözler değil midir Siyah gözlerin kadar gözü karayım Ayrılığın o dipsiz uçurumuna salar ömrümü Kirpiklerine tutunur yeniden doğarım Sen yeter ki çekme gözlerini Unutma yağmur gülüşlüm bakışların kadar yaşarım Bilirim Her aşk borçlu yaşar vedalara Ya da sessiz bir merasimle uğurlanır sonsuzluğa Yüreğimde yaktığın o sıcacık çerağ Bedenimle karışınca toprağa Ben yine Göğsünde uyuyacağım Kabul derdim Kabul Al tanrım ömrümden en az on yıl Feda olsun yağmur gülüşlüm Feda olsun aşkına Bir sabah, birkaç sabah, gözlerinde bağdaş kurmaya Evet…Düşünmeden ölürdüm.. Biteceğiz dökülürken takvim yaprakları Yolumuzu kesen eşkiyaya teslim olacağız bir gün Ayrı yönlere atacağız adımlarımızı Mutlaka isteksizce En fazla gururunu sevdim Sakın ardına bakma Ben seni hiçbir zaman mefhumuna sığdıramadığım Bitimsiz vakitler kadar sevdim Ölüm kadar gerçek Sen yeter ki çekme gözlerini Kirpiklerine asılır yeniden doğarım Unutma yağmur gülüşlüm bakışların kadar yaşarım sınırlar ötesi olsa bile Yumma gözlerini.... Şiirime yorumuyla destek veren Funda Sağlama çok teşekürler |
şiire bulanmak ne güzel sayfanızda
kutlarım kalemi
saygımla....