Geriye ne kaldı, ruhumun hicranı niye farktı!Artık silmek istiyorum bu gözyaşlarımı İçinden çıkamadığım bin bir sıkıntıları, yüreğimi sağlayan derin acıyı Susmak kifayet etmiyor, direnmek alıp uzaklara götürüyor, sabır imdadıma yetişiyor Meşkaleye dalsam, herşeyi unutmak için uğraşsam, düşlerin furyası peşimi bırakmıyor Yoksa ben kendimle barışık mı değilim Hala bin hüzün ile suallerin takibindeyim, sanki bir hafiye misali yalnılaşan nefesim Muhakemem ne kadar istikaemetimi belirler, istişarem hangi vadinin izlerini işaret eder Gönül neye meyleder, ukteleşen feryatlar neden kemaliyet için derdest olmayı elan öteler Nefesin sahibi bu fakir halimden ne bekler Tevdi edilen emanetler ihmalkarlığıma şahitlik eder, kalbi lekelerim arileşmeyi bekler Hangi nefen halime kefil olmayı teyit eder, bu kadar viranelik ahuzarlığıma elbette yeter Nereye baksam, içinden çıkılmaz zamana dinmeyen figanımı anlatsam, dinecek bu keder Gözlerim günlerdir neden uykuya hasret Vecdiyle felaha erişeceğim, ümidiyle beslendiğim, sabrıyla filizlendiğim hangi fedret Sanki içimde yaşıyorum medceziri, sinsice esaretiyle nefeslendiğim hevesleri ve o ukteleri Nizama nuhtaç ahvalimi, fikretmeye fevki yetişmeyen kıt aklımı, korkutan elem sancıları Bir aziklik var içimde, yılların hamasetiyle Dile gelen kelamın ahıyla, medet uman serabıyla, hikayeleşen ayetlerin ibretli yadıyla Hangi lisanı öğrenmeliyim, hal dilini mi talim etmeliyim ve gönül kırmamanın umuduyla Çaresizlik ne kadar bedbah bir bedelmiş, ihmal edilenlerin beklediği umut turabı namıyla Aklım çok karışık, izanım evet, bulanık Niçin hesabım bu kadar açık, mizan mefkuresi içimden çıkmayan uyanık ve tanıdık Bir söz vermiştik, sanki bedelsiz bir ömür tükettik, mağfireti hangi manada nefeslendik Müddetin aşkıyla neye şahitlik ettik, ecrin harıyla nevakit vicdanımızla yüzleştikmiştik Mustafa CİLASUN |