KILIÇ ÇİÇEĞİ İLE GECE MONOLOGLARI (3)…Aradan on gün geçti, doğum günümü, Yapraklarında, müstehzi gülüş, Bu gece kutladı kılıç çiçeği. “Geç oldu diye sakın sitem etme bana”, “Kutladı mı ki Suna?” Ey gafil çiçek, Söyledim, duymamışsın, Suna üç ay önce öldü, Anlattım, anlamamışsın. Ne de olsa, Alt tarafı çiçek, Söz dokundurduğu Suna, Her gece rüyalarıma süs, Nereden bilecek, nasıl bilecek. Kızdım, Kızdım, yine de, Sararan yaprağını kökünden kestim, Kıyamadım sürgünlerine, Toprağı kurumuştu, İçtiğim sudan verdim. Mahzunlaştı, Suskunlaştı, Zaten fazla konuşmazdı. Hüzün kattı hüznüme, Her şeye rağmen yatmadan önce, Tozlanmış yapraklarını sildim. Böyle oluyor, Kılıç çiçeği ile gece monologlarımız, Ben anlatıyorum, o dinliyor, Ara sıra, Suna’ya sitem edince, Kızıyorum, suskunlaşıyor. İbrişime tutsak dilsiz çiçeğim, Gecelerimin yoldaşı, tek dinleyenim, Ne gerek var ölenin ardından konuşmaya, Suna’yı tanımış olsan, Doğum günümü kutlamamış olsa da, Yalanlarına saklardın O’nu, Sen de benim kadar severdin. İST. 25. 05. 2011 / 02. 40 |