Çeyrek asırdır gazetecilik yaptığımız Sincan’da; nüfusu muhayyel sayıyla 500 bine vardığı hâlde bir türlü zamansız ve lüzumsuz elektrik kesintilerine çare bulunamadı.
Çektiğim bu sıkıntı sebebiyle aklımız KARA’ya vurmuş ve bir Tsunami hâsıl olmuştur..
Hani asrî bir çağda idik ya, asrî dilden konuşacak olursak, Tepe.. Aşağı mahalleye işte böylece sulu bakıyor.. Öfkemizin, kabarma ve kubarmamızın sebebi de budur..
Acaba bu ahvâldeki sebeb bir gün izale edilebilir mi ve bizi insan yerine koyarlar mı?
E Tepe! Azarınızı değil, hızarınızı bekliyoruz!

-Sincan BEDAŞ Müdürü’ne

-Bu şiiri; Sincan halkından olup da uyumaya alışık
ve tepki göstermez tabiatlılar okumasa da olur..

Adam olan bu işi adam gibi yapmalı
Biz adamız, Kancalı Ayı mıyız Müdür Bey?
Karanlıkta geçiyor üç Çarşamba beş Salı
Biz yoksa bir Garibler soyu muyuz Müdür Bey?

Sincan ahâlisine bu zeval lâyık mıdır?
Emrindeki memura bak hele, ayık mıdır?
Bu Ceryan bu; kes ha kes, çalkala.. yayık mıdır?
Biz adamız; ayranın suyu muyuz Müdür Bey?

Hani çağ atlamıştık bu nasıl bir durumdur?
Zırt pırt ceryanı kesen BEDAŞ nasıl kurumdur?
Bu millet Türk milleti, ne Ermeni ne Rum’dur
Biz, yoksa bir Ermeni boyu muyuz Müdür Bey?

İsminle müsemmasın, durmadan TEK’liyorsun
İşi hakkıyla yapmaz adam mı saklıyorsun?
Dolap bozuk, ben bozuk daha ne bekliyorsun?
Biz Sincan’da körlere kuyu muyuz Müdür Bey?

Bir TEK’leme olur da bu kadar olur mu, pes!
İnsanın kendi evi sanki kendine kodes
Aloo.. Bey’im! Nerdesin? Yoksa gelmiyor mu ses?
Biz Fizan’dan öte bir kıyı mıyız Müdür Bey?

Hak işleri ölçülmez, efendilikle, beyle
Eylediğin işleri, halkı severek eyle
Millete nur mu olur üfürüklü bir neyle
Biz sürüye girecek sayı mıyız Müdür Bey?

Sen, bizim yerimizde olsan aklını yersin
Ne diyeyim daha; Hakk müstehakını versin
Cereme çektirerek, iki de bir gerersin
Biz Tekfur’lar okunun yayı mıyız Müdür Bey?

Sözlerim ağır ama, kirişi kırdı dana
Şikâyet ediyorum kim vekil ise bana
İşitsin Dövlet baba, Dövlet doğuran ana
Biz; halâ eski Sincan Köyü müyüz Müdür Bey?