)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-177-)(-)(-)(
………………………………………………………………………………………………………………………………….
Olmayınca Kabul olmaz şu cihanda dileğim Varıp gerçeğe kul olmayınca Her Veli nimetin ılıp kandıramaz Sahibi Zülfikar Al’ olmayınca Didelerim melül mahzun gülemez Tabipler derdime deva bulamaz Her mürşit ölüyü diri kılamaz Sultan Şah İbrahim Vel’ olmayınca Derya gibi dalgalarım taşırır Özün bilmez seni yoldan şaşırır Her dede halledip çiğ mi pişirir Seyit Ali Kızıldel’ olmayınca Üç sünneti yedi farzı bilemez Revani dünyada birşey dilemez Ruy-ı siyahımı kimse silemez Kerbela şahının el’ olmayınca …………………………. Mamaşlı Revani© ………………………………………… 1898-1968.Sıvas İli’nin Kangal ilçesi’nın Mamaş (şimdiki adı Soğukpınar) köyünde doğdu. Asıl adı Kurtveli Bozkurt’tur. Okuma yazmayı babasından öğrendi. Aşıklık geleneğine ve şiire küçük yaşlarda ilgi duymaya başladı. Bağlama ve keman çalmayı öncelikle Aşık Hasan’dan öğrendi. Ayrıca bağlama konusunda Aşık Süleyman Fahri ve ağabeyi Aşık Suzani’nin de katkıları oldu. 1915 yılında askere alınıp Doğu cephesine yollandı. Sarıkamış’tan Hazar kıyılarına dek uzun ve zorlu bir dönem geçirdi. Ağır hastalığından dolayı bir süre hastanede kaldı. 1920’de uzun bir yolculuktan sonra Mamaş’a döndü. Ancak kısa bir süre sonra yeniden askere çağrıldı ve böylelikle Kurtuluş Savaşı sürecine katılmış oldu. Aşık Revani sonraki yılları köyünde geçirdi. Köylerine gelip giden başka dedeler ve aşıklarla görüşüp kendini geliştirdi. 1932 yılında Ahmet Kutsi Tecer tarafından düzenlenen Aşıklar Bayramı nedeniyle ağabeyi Aşık Suzani ile birlikte Sivas’a çağrıldı. Bu dönemden sonra adı daha fazla duyuldu ve deyişleri çevrede yayılmaya başladı. Aşık Revani köyünde öldü ve orada toprağa verildi.Revani ve aynı çevrenin öteki aşıklarına ilişkin Revani’nin oğlu Fuat Bozkurt tarafından hazırlanan »Ozanlar Ocağı«, (1999) adlı bir araştırma bulunmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi ………………………………………………………………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-177-)(-)(-)( Neyleyim Cihan’da yâr’sız bahçeyi Bahçemde sevdiğim gül olmayınca Yutturdum bülbüle dili,lehçeyi Kunupta ötecek dal olmayınca Allah için çalışan kul yorulmaz Mevlâ hikmetinden sual olunmaz O menzile boş amelle varılmaz Gönül dergahından yol olmayınca Elbette geçmez gönüle ferman Dert veren Allah,ondandır derman Samanla taneden ayrılmaz harman Atıp, savurmaya yel olmayınca Hâk izin verse de bir gitsek dersin Mevlam gönlündeki muradı versin Mescid-i Haramı Tavaf istersin Hiç nasip olur mu gel olmayınca Dut yemiş bülbülü gül de neylesin Unutup sevdiğin gönül eylesin Aşık sevdiğini nasıl söylesin Şakıyıp söyleyen dil olmayınca Ar,haya yok ise sözden alır mı Haramı, helalı, seçip bilir mi Başkaca kullara hayır gelir mi Hakkına sadık bir kul olmayınca Kul hakkı yer isen iflah olunmaz Destursuzca bir meclise dalınmaz Lüzumsuz yaptığın hayır bilinmez Kazancından veren el olmayınca Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Üç sünneti yedi farzı bilemez
Revani dünyada birşey dilemez
Ruy-ı siyahımı kimse silemez
Kerbela şahının el’ olmayınca
………………………….
Mamaşlı Revani©
…………………………
Dut yemiş bülbülü gül de neylesin
Unutup sevdiğin gönül eylesin
Aşık sevdiğini nasıl söylesin
Şakıyıp söyleyen dil olmayınca
Ar,haya yok ise sözden alır mı
Haramı, helalı, seçip bilir mi
Başkaca kullara hayır gelir mi
Hakkına sadık bir kul olmayınca
Kul hakkı yer isen iflah olunmaz
Destursuzca bir meclise dalınmaz
Lüzumsuz yaptığın hayır bilinmez
Kazancından veren el olmayınca
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
SELAM VE SAYGILARIMLA...