0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1316
Okunma
DİCLE’NİN KADINLARI
Demir kapının önü tel örgü
bir kuş bile geçemezdi, aradan
gözüm takıldı, seyrettim epey
gagalıyordu yavru umutla,
nöbetçi kışşşt dedi ürkerek,
uçtu yavru, kanat çırparak.
Boşta kaldı biran gözlerim
düşündüm, haklıydı küçük kuş
özgür, ama kuvvetli değildi.
Gözümü çektim uzaklardan,
yanıbaşımda biri, bak ağabey dedi bak,
geçen kadınlara, içim sızladı,
dudaklarımı ısırdım yutkunarak,
bacımı anımsadım, anamı da
bizde böyleydik, sırtımızda yük
ya yakacak ya da yiyecek
karnımız göçük,
burnumuz dizimizde hep,
toprakta gözümüz.
ter çıkmış sırtımızdan, izi belli
o kadınlarda böyleydi, çelimsiz, umutsuz
her gün aynı saat, onlarcası geçiyordu
Dicle dönüşü.
Utanıyorlardı dama bakmaktan yana
sanki,
ben de utandım baktığım da
kırk küsür kilo ya vardı ya da yok
yükünün hesabı ağır,
kadındı bu, anaydı,.
Geçerdi, geçerdi de…
Hikmet Yaşin
24 Haziran 1976
D.Bakır C.Evi