emeğinize
alın terinize
yediden yetmişinize
karanfiller sundum, sıcak şarkılar besteledim
omuzlarınıza değdi omuzlarım
ellerinizi tuttum, saçlarınızı okşadım
öptüm yanaklarınızdan

bir telaş içindeydiniz
fark edemediniz
susturulmuş, korkutulmuş muydunuz
ürkek adımlarla geçip gittiniz

kanadı kırık kuşa kanat oldum, çocuk gülüşleri topladım
yüreğinizin beşiğinde, kapınızın eşiğinde dost kokusu aradım
Pir Sultan’dan el, Mevlana’dan dil, Karacaoğlan’dan söz
Nazım’dan güç aldım
hanenize daldım

siz meşe kökleri kemiriyordunuz, damar damar kabarıyordunuz
papelleri kıvrım kıvrım, , sarı liraları çiçek çiçek, avucunuza işliyordunuz
bir yumak huzur sunmak istedim
bir anda kayboldunuz

ben sevgiyim
mürekkebi hiç kurumayan imzayım ben

nefretin yaş saltanatını sürdürdüğü yere girmedim
dağların aşılmazlığına, günlerin hoyratlığına aldırmadım
çılgınca akan bir nehirdim
ne zor geceler, ne cefalı günler bekledim gülen gözlerle
açsaydınız pencerenizi
hanenize girecektim

bayraklar yarıya inmesin diye
bahara uzanan dallarınız, umuda uzanan kollarınız kırılmasın diye
kendi ülkesinde mülteci olmasın, zulmü, sefaleti tanımasın
vatansız kalmasın
kader deyip ağlamasın diye çocuklarınız
yarım kalmasın diye körpecik aşklarınız
tutup ellerinizden güneşe götürecektim

gırtlak çatlatan sesiniz, zehir kokan nefesiniz
ve gözbebekleri yerinden fırlamış gözleriniz vardı
haykırdım, paralandım
bilinmezlerde üçer beşer adımladım yokuşlarınızı
damlarınızda gezindim
bacalarınızda alev alevdim
duvarlarınıza, odalarınıza, yastıklarınıza dokundum
çıkmazlarınıza yol olayım istedim
yolunuzda yoldaş olayım istedim

sizin bilinmeyen yerleriniz, yitmiş adresleriniz
solan yüzünüz, köşe bucak gülüşleriniz
ve kan bakışlı gözlerinizde kızıl akan öfkeniz vardı
göremediniz

yine de pes etmedim
çığ akışlı dağlara, yağmur yanaklı yamaçlara baharlar serdim
susturmadım şarkılarımı, her tan vakti usanmadan söyledim
size karanlıklar hükmedermiş meğer
bilemedim

çoraklaştınız
önleyemedim

adım sevgi diye
kurşunladınız

şimdi
kurşun yaralarımızla
tanınmaz bir ülkedeyiz
avucumda isimleriniz, bedenleriniz ayaz
can çekişmekteyiz


Müsade Özdemir