10
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
3275
Okunma

Bir kent sessizce yaralanıyor;
gecenin kadife örtüsünün altında bacaklarını karnına toplayarak acı çekiyor,
iniltilerle konuşuyor, kan kusuyor yuttuklarıyla birlikte...
Bir kent yavaş yavaş iç bulandırıcı bir ölümle kendi cenazesini seyrediyor...
- Albert Camus -
I
Adınız:
Birdal, ama sonbahara ödünç verdim yapraklarımı.
Berivan’ı kim öldürdü?..
ben öldürmedim-
çünkü o saatlerde bu şiiri yazıyordum
ve ’içinde kurşun yoktu kalemimin’
-ama onu öldürebilecek kadar çok sevdim-...
II
Berivan, benim kimsemdi
tarihim, yağmalanmış coğrafyam
kan revan toprağım, memleketim, gurbetim
başka bir cehennem için sakladığım kıyametim!
Berivan, tenime aşık bıçak
yoksulluğum
bozgunluğum
en puşt akşamlarda bile, gözlerinin namlusuna umut sürdüğüm kadın!
Berivan, silahsızım
rotasızım, ıssızım
dinmeyen sızım
ayazım
çalınmış yarınım, varoş heyecanım
mapusluğum, adını sayıkladığım...
III
Ah Berivan, sızlayan yaram
toprağın koynuna girdin demek
o varoş sesinle bana kaçak bir türkü söylemeyecek misin artık?..
Kırılsın elleri ayrılığın
yıllar var ki özleminle yanmışam
bir ağacın dalına hep adını yazmışam
bu şehirlerde kuşatılmış
aldatılmış, yanılmışam...
Ezberlerin, şehvetlerin karmaşasında
her hangi bir nedenle yağmalanmışam
boğulmuşam insanın kuruyan ırmaklarında
böyle açık bir yara gibi kanamış / hep kanamışam..
IV
Acımasız hayatın hileli oyunlarında
yuvarlanan zarlardık
başkaları oynadı biz kaybettik!
biz hep mağlup kalacağız, ’tarihin buruşuk sayfalarında’
ha bir eksik, ha bir fazla kalacağız!
V
Çok zor geçiyor günlerim
sana acıkınca yüreğim
o çok sevdiğin türkü’ye gizlenirim
kendimden cayarım
ve o, oyuncakçı dükkanı hayallerimden...
Berivan’ım yangınım
ağrıyan yanım
üşüyen anım...
açılıp okunmamış mektubum
hayatı bırakıp, sana geleceğim
Korkma Berivan;
korkma, adını yasaklayanlardan değilim!
Yanıtsız bir soruydun
ülkeme benzerdi kördüğüm saçların..
çeyizin olmadı senin,
odanda asılı duran gelinliğin...
sökemedin kendini, dikildiğin ilkel törelerden
şimdi seslen ötelerden ben duyarım seni...
Sorgusuz sualsiz susutururlar adamı
ağzını bıçak açmaz..
oysa günlerin dehşetinde gözlerin şaşkın
efkarını süpürdüğün şarkın
ve haydutlara boğdurduğun içler acısı bir aşkın..
Değişmez kurbanın yazgısı
geceye eşkıyalar sinmiş
bir kaç gazeteyle örtmüşlerdi
o benzersiz güzelliğini...
Sen git ben burada çürüyeyim
kimse son yolculuğunda yolunu şaşırmaz
sen git, ben uğurlarım seni
ama ben gelirsem sen karşıla beni
Yanaşıp kıyısına acıların
silik duvar yazıları gibi dağılacağım
kalabalıklara karışacağım
bölünüp, parçalanan sevdalara
yaralara karışacağım, ölü doğmuş umutlara
arasında göz yaşlarımı kuruttuğum kitaplara
VI
...
Aşk diyorum Berivan
ne yana dönsen bir yaradır
içerlerde başlayan, büyüyen bir yaradır
Kim bilebilir bir aşkın nasıl başlayıp, nasıl biteceğini
gel gör ki kaç intihar ederim aşkların boşluğunda
Gözaltındayım, ispatlanamamış suçlarım var
hasretin mahçup yüzünde
sevmek yasak
efkarlanmak da!
özgürlüğümü özlüyorum
upuzun yolları, yolculukları
özgür olmak şimdi Dicle kadar
ölüm kadar...
VII
Küle sor:
hangi ateşini daha çok seviyor...
...
Yoksullukla sınansın,
acılarla yıkansın Anadolu..
şiirin rahminde ölü doğsun söz
ateş yandığı vakit ateştir
yara iyileşmeyince!..
VIII
Çok zor geçiyor günlerim
boğuk
kırık
ve kırgın
Ben geleceğimi, geçmişime çaldırdım
derin yaralarda çok kan kaybetmişim
ölüme silah çekip, tetikler beslemişim
Yokla kendini bu acılar ülkesinde
gecikmiş bir intihar kadar hesapsız ve taklitsiz ol...
Sana ışığımı bağışlıyorum
sen ölürsün, adın kalır..
kirlenirken her şey
lekesiz yalnızlığın kalır
ağlanacak bir şey kalmaz
hayatın vicdanında gözyaşların kalır...
Affet beni Berivan affet!
sen soluk soluğa koşup yetişemediğim hayat
geç kaldım
geç kaldım!..
IX
Pimi çekilmiş bir el bombası gibi düşersin aklıma
seni aklımda tutamam
sen gidersin aklım gider...
her şey gider...
Yokluğunu doldurmaz, bu kuralsız, bu imlasız şiirler
ne kaybeder, ne kazanırım...
iki kişilik bir mezar bulurum;
bir gece ansızın dağıtırım beynimi
ve gelir usulca uzanırım yanına...
Bak, göreceksin bir gece sensizliğin ıssız kıyılarına savrulup
yalnızca senin için öleceğim!
(Birdal ERDOĞMUŞ)
5.0
100% (20)