TUFAN-İ NUH...
Bir ilkbahar…
Bir kelebek… 24 saat… Düştünüz hepiniz aynı yanlışa, Küçük bir hüzün girdi kalbinize, Oysa ben bunları kaleme alırken, O kelebeğe ömrü çoktan biçmişti tanrı… Kurtulun artık at gözlüğünüzden, Bir kelebek gibi kısa ve öz olun, Kelebek doğarken vaktini ağlamakla geçirmez, Bilir ömrünün 24 saat olduğunu… Türediği ilk dakika da hakim olur yere göğe, Çünkü bilir ömrünün 24 saat olduğunu, İnsana verildi nefsi irade, Tanrıyı unuttu o irade… Kelebeğe acıdı bahar vakti, Ömrünü verdi şiir-i aşka… Tanrıyı kızdırdı şeytan-i iblis, Sürüldü cin-i ateşe… Tanrısı ile pazarlık etti o fesat, Adem in nefsini talan edeceğim diye, Cenneti kurdu tanrı Ademe, Bir de Hava yı eyledi gönlüne yar… Cennet-i ikram sundu onlara, Bir yasaktı şeytanı güldüren… Şeytana koz oldu bu yasak, Kabile anlattı olanları, Atasının saltanatını sürdürdü kabil, Kıydı yumurta ikizi olan Habile… Tanrı acıdı ilk insana, Dünyayı verdi nefsine, İki adım yürüdü Adem, Üçüncü adım da nefsine girdi şeytan, Hava dedirtti ona yıllarca, Tanrıyı tekrar unuttu Adem… Susuz kaldı günlerce, O an geldi aklına tanrı, Yalvardı tanrısına su diye, Birkaç damla gözyaşı sızdı bulutlardan, Şeytan Ademi rehin aldı, Şükür yerine bu kadar mı dedi Adem… Nuh a emretti tanrı, Tufan-ı zaman geldi diye, Aldı gemisine her canlıyı, Kopardı tanrı kıyameti… [Mehmet Yusuf SEZEN] |
yüreğiniz var olsun hocam
Yüreğinize kaleminize sağlık