İRONİKA... Ben sırtında ölüm taşıyan karıncayım Anne Bir cam bıçak uzun bir masal Elleri sana benzerdi anımsadım Balkonları vardı o şehrin Bütün kadınlar kendini asardı Cüzzamlı şiirlerim o zamandı Çatladı esmer bir yontu Büyümeye karar verdim anne Yakarak bir düşü çekincesiz Siyah bir mumyada çözüldüm anne Bir tabutta tuzla yıkandı yaram Liflerinden kesilimiş narkozsuz İçimden aldı kendini sorgusuz Yakılmış bir masalda naif bir yalnızlığa Kimsem ol dedim ki kimsen İki göz arasında bir ceset tavsirisin sen Seviyorum halaa ve ölmedim Çiçeksiz bir türbede gülümseyen Derin yüzünde parçalanmış aynalara Dağıldı lirik bir söylence ellerinde Duyuyormusun sesime gömülen hira Beni çoktan unutmuştu değişmedim Sesimde siyah läl lekesi susuz Çıkardım derimi yılancıl/ Ağustos"tu Cüzzamlı bir aşkın yazısız alfabesi Mezar taşı manifestosu... Ağzından gece sızıyor bak Etlerime yamıyorum ağladığın zamanları Yüzüm akıyor bir pencerede yarasalar Çarpıp düşüyorlar kör hüzünlere Kar yağıyor Mayıs diyorum henüz Geliyorum sana bir avuç sevgi Bağrına bas/iki devrik cümle Evimin çatısı yok mesela Gurbetti ceplerim Üşürdü ellerim de yoktu O şehir de yoktu ihtimal Aşk dediğim soyut bir yokluktu Yalan, Yansıma, Yanılsama Şizofren bir donkişottum... Cumali Çorbacı |
cesedimi ben kemirdim bak
böyle büyüdüm kendi içimde
bundandır hep sevmeyişim kendimi
olmadık bir yerde ağlayışım
kendi halime
demem o ki ;
beni öldür Tanrı
ulaşmadan ruhuma..
..
çok iyiydi
hep
kaleminize sağlık.
saygılarımla..