YAĞMUR GÖZLÜM
Seni bekleyeceğim,
Yağmur gözlüm. Ezandan önce uyanıp, Çaycuma’nın zifiri karanlığında Pusu kuracağım köşe başlarında. Ne, yağmura Ne kara, Ne de ayaza aldıracağım. Seni soracağım, İstanbul sokaklarına. Bilmediğim, gezmediğim sokaklara. Güvercinleri salacağım ardından, Haber uçursunlar diye bana. Uzak dur turnalardan Saçlarının tellerini değil Yüreğini çalıp getirirler sonra bana. Sakın bakma gözlerinle bir yıldıza. Her yıldız kaymasında, Yüreğime bir hançer inmesin. Uzak dur denizden! Bir tusunami seni alıp gitmesin. Dolaşma dolunayda! Yakamozlar kıskanır gül yüzünü. Çakıl taşlarını alıp da fırlatma denize! Kalp atışlarını, sıcak ellerini, Yağmur gözlerini, Balıklarda değil, Martılarda hissederim ben. Seni bekleyeceğim, Yağmur gözlüm. Ezandan önce uyanıp, İstanbul’un zifiri karanlığında Pusu kuracağım köşe başlarında. Faili meçhul suç işlemiş teröristler gibi. Uzamış sakallarımla, Ne sirenlerden korkacağım, Ne de polis arabalarından kaçacağım. Postacılara haber saldım. Titrek ellerimle çekemediğim mesajları, Gönlümün arşivine atacağım. |
kalemine sağlık tam puan......