Güneş bir mızrap boyu ilerlemedi
Hayaller suskun kaldı hep
Kuşatılmış kalelerin
Zeytinyağına banmış
Mancınıklarından atılan
Kör alev topuyduk
Mutsuzluk ovasında
Kör topal bir savaşçının
Gerilla ezgileriyle
Kıyıya vuran tekneleriydik

Göçebe aşkların kıl çadırlarında
Geceleri yıldızlar kayardı
Dolunayda dilek tutardı gözlerimiz
Düşlerimizde saklıydı sevdalar
Çözülmemişti dillerimiz

Biz bilmezmiydik ki
Gelincikler neden kırmızı
Gülünde sarısı
Beyazı var

Bir sinsi yağmur altında
İliklerimize kadar ıslanırken bedenimiz
Gökyüzünden kurşunlar yağardı
Mavi atlas altında vurulan sevdalara inat
Bir direniş öyküsü başlardı gözlerinde
Tutsaklık ellerine
Prangalar yüreğine vurulurdu
Tutulmuş sokaklara
Kurulmuş barikatlara
Kahrolası sloganlara inat
İmzalanırken idam fermanları sevdaların
Darağacında sallanırken bedenim
’Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum"

MUHAMMET ARDIÇ
ÇAYCUMA ÇPL
15.11.2009