BABABen seni hiç tanımadım ki baba. Gözlerin gözlerime bakmadı. Ellerin ellerimi tutmadı. Ama yüreğim yüreğinde, Hep attı durdu baba. Ben seni Bir kağıt parçası olan resminden, Annemin saçlarımı okşarken anlattığı masallardan, Bazen, kan-ter içinde uyandığım rüyalardan, Ve sana dair kurduğum hayallerden, Hatırlıyorum baba. Ne bir kez masal anlatabildin, Ne bir şarkı söyleyebildin, Ne de bir şiir fısıldayabildin kulaklarıma. Bir kez okşayamadın saçlarımı. Ama ben Okşanmış gibi hep dağınık bıraktım onları baba. Mahalle aralarında top oynarken Düştüğümde hep seni arardım. Sen yanımda olsaydın, Hiç bileğim bükülür müydü? Ya da hiç dayak yer miydim baba? Ve akşam olurdu. Herkesin babası gelirdi. Bir sen gelmezdin. Ama ben Hep seni beklerdim. Ellerinde balonlar, Oyuncaklar, Ya da gofretlerle, Benim de babam bir gün gelecek derdim. Nerden bilebilirdim ki baba. Ölümün ayrılık olduğunu, Gidip de gelmemek olduğunu, Sensizlik olduğunu, Nerden bilebilirdim ki,nerden,nerden. Kış günleri şimşekler çakardı, Cereyanlar kesilirdi. Annemin göğsüne yaslardım başımı. Ah! birde sen olsaydın baba. Korkar mıydım hiç karanlıklardan? Korkar mıydım yalnızlıklardan? Telden arabalar, Çamurdan evler, Kargıdan uçurtma yapardım. Yüreğimi uçurtmanın kuyruklarına bağlar, Sana selam gönderirdim baba. El ele tutuşan , Bir çocuk görsem babasıyla. Boğazım düğümlenir,içim titrerdi. Ellerim,ellerinin sıcaklığını arar. Damarlarında dolaşan kanı hissederdi. Ve sonra Bardaktan boşanırcasına ağlardım baba. Önümde bir gölge, Arkamda ayak sesleri, Ya da çalan bir araba kornası, Uçan kuşların kanadında, Seni hissederdim, Seni duyardım, Seni görürdüm baba. Ve yıllar geçti baba, Büyüdüm artık. Biliyorum artık gelemeyeceksin. Tutamayacaksın ellerimden, Okşayamayacaksın saçlarımı. İçimde bir yara olarak kalacak yokluğun. Ama ben , Seni yüreğimin derinliklerinde sakladım. Her an çıkıverip . Geleceksin diye. Hep özledim, Hep bekledim. BEKLEYECEĞİM BABA. MUAHMMET ARDIÇ RESİM UYMADI VE GÜZEL OKUNMADIĞI İÇİN AYRI HAZIRLADIM |