Sen bizi,
Bir kış günü bıraktın da gittin.
Terk edilmeye alışkın gönlümüze
Bir de Sen eklendin.

Sen bizi,
Yağmurlarda
Fırtınalarda
Karlarda
Kuru ayazlarda
Bıraktın da gittin.

Sen bizi,
Kor ateşlere
Dertlere
Çilelere
Attın da gittin.

Biz seninle okulun arka bahçesinde
Yapamadığımız çim sahada
Hani hamsisine top oynayacaktık ?
Hani sahanda yumurta yapacaktık?
İlkbaharda
Voleybol turnuvasında
Laz Osman’ın başına
Hani son bir kez daha vuracaktık?

Sen gidince,
Biz bedencinin odasında
Köy tavuğu yedik.
Kokusunu trenle Zonguldak’a gönderdik.
Hani,boğazımızdan geçmese de
Üstüne Çaycuma ayranı içtik.

Sen yokken
Ben, tantuni yapacağım
Çiğ köfte yoğuracağım
Ahmet künefeleri inadına şerbetli yapacak.
Boğazımızdan geçmezse eğer
Osman, sallama çay yapacak.

Sen yokken
Bir başka anlatacağım tarihi Ben
Atların nal seslerini
Ta! Zonguldak’tan duyacaksın Sen.

Sen yokken
Erdoğan yeni kıtalar keşfedecek.
Ersin hava durumundan haber verecek
Doğan dinleti yapacak
Yasemin gazete çıkaracak
Muhammet laboratuarı patlatacak

Sen yokken
Ergin Taştepe düşünecek
Ergün Şahin problem çözecek
Kemal Kaçar Almanya’dan dönecek
Bize şeker getirecek

Sen yokken
Şengül nişanlandı
Yadigar hala bekar
Bilmiyorum sırada kimler var.

Zeynepler klavyenin başında
Hakanla , Dilek yukarıda
Tolga aşağıda
Erkan ’nın elinde kumanda
Kafası borsada.

Sen yokken
Yüksel müdür
İhsan müdür yardımcısı oldu
Toplantıda en çok Muhittin konuştu.
Proğram değişti
Değişmeyen bir tek şey var
Benim yine törenden sonra
9 Giyim A’ya dersim var.

Sen yokken
Gülay efkarlı
Melike telaşlı
Güzide gizemli
Yonca dertli
Ufuk düşünceli
Suzan gamsız
Oktay yalnız
Ali sessiz
Ramazan dertsiz
Gülgün’ün bir aklı evde
Mehmet konserde
Fatih bir Sipahiler’de bir bizde.

Sen yokken
Aytekin uyuyor
Aydın sallanıyor
Cevriye yazı yazıyor
Adem kaloriferleri iyi yakıyor.
Özgür sigarayı bir başka çekiyor

Çocuklar yine aynı.
Kar yağınca
Tatil olunca
Bayram ediyorlar.
Ders olunca
Suratları beş karış
Beş verince imparatorsun
Bir verince vatan haini

Sen yokken
Dersler yine kırk dakika
Yine nöbet var.
Ben tarihe
Doğan edebiyata
Erdoğan coğrafyaya giriyor yine.

Çaycuma aynı ÇAYCUMA
Sen olmayınca
Kar biraz fazla yağıyor
Irmak farklı akıyor
SEKA biraz ağır kokuyor
Sen olmayınca var ya !
Sen olmayınca!
Laz Osman bayram ediyor.

İşte Kadri baba
Hayat Sen olmayınca da devam ediyor.
Ama Sen’le bir başka güzeldi.
Ders yapmak
Kupa kaldırmak
Bağırmak
Çağırmak
Beton dökmek
Yemek yemek
Çay içmek

Sen, hiç mi özlemeyeceksin?
Hiç mi duymayacaksın?
Hiç mi aramayacaksın?
Altı yüz kişinin bakışlarını
Çığlıklarını
Kalp atışlarını
Ayak seslerini
Ellerini
Gözlerini .

şiirde adı geçen bütün arkadaşlardan izin alınmıştır..isimler gerçek..tabi ki o günkü kadrodan şu an okulda çok az kişi var ...denk gelir okurlarsa.. hepsine yine çok çok teşekkür ediyorum...
17.02.2004
Muhammet ARDIÇ
Ç.P.L TARİH ÖĞRETMENİ
DEĞERLİ MÜDÜRÜM KADRİ ARSLAN’A