Aşkın Küflü OdalarıNefesimiz soluklanırken sokak afişlerinde Loş ışıklar, ağlatırken geceyi Yüreğimizden bir ses Aşkın küflü odalarına, çağırır bizi Ve Yorgun bakışlarımız avunur avuçlarımızda Gecenin karanlık örtüsü çekilirken üzerimize Geçmişin iniltisi sızlatır yüreğimizi Hayatın acı zembereği boşalırken üstümüze Gözlerimizden damla yaş süzülür yüzümüze Ve Kapanır gözlerimiz dalar geçmişimize Irgatlık ettiğimiz tarlalarda, umutlarımız tırpanlanır Harman olur gözlerimizde, toplanır sinemize Yılan sevişmeleri ürkütürken bedenimizi Bakışlarımızdan kör kurşunlar yağar gecelerimize Parmaklar ayrılırken avuçlarımızdan Ülker yıldızı sönerken başucumuzda İçimizdeki tanımadığımız yanlarımız Buruk sancılar içerisinde patlatır dudaklarımızı Esiri olduğumuz yılan gülüşler sokulur sol yanımıza Düş tarlalarına ektiğimiz umutlar, hasada gelmeden son bulur Yüreğimizde kabaran okyanuslar Pusulasız kaptanlara tayfasız yön olur Dalgaların öfkesi karanlık geceyi örter üzerimize Siyah beyaz resimler çizer yüzümüze Göğsümüzden hırıltılı, hıçkırıklı ses yükselir gökyüzüne Umuduna esir olduğumuz yıldızlar söner, yeryüzüne Nefesimiz kalp atışlarında kesilir Susar dudaklarımız geceye kapanır gözlerimiz Karanlığın soluk yüzü Gözlerimizden kan ağlatırken ellerimize Nefesimiz soluklanır Bedenimiz dağılır sokak afişlerine Ve Siyah beyaz resimler çizer yüzümüze |