Kalbini kırdım gülümün günüm gecem zehir şimdi Tadı tuzu yok ağzımın yediğim hep kahır şimdi Kalbim kırılsaydı keşke kırmasaydım ben gülümü Nasıl edip gönlün alim çok pişmanım ahir şimdi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GÜLÜME şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜLÜME şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gül kırılır ve solar tekrar yerine koymak bir şeyi ,arasından çektiğiniz o eşisiz taşı koysanız bile rengi tutmaz ve tutunamaz kimse kırılmışsa kolu kanadı...
değerli arkadaşım zaten sana özel yazdığımı söylememiştim. o bir genele hitaptı. sadece konu açıldığı için o şekilde yazdım. zaten yüreği şiir için çarpanların eli kadına çarpmaz. yanlışlıkla kadın çarpsada erkeğin eline yanağını çabuk halleder sevecen yürekler. kadına şiddet ülkemizin sorunlarından birisidir. belki bir erkeğin sayfasında yazmam kabahat olduysa da göz ardı etmeyelim ki onur kırıcı bu davranış kültürlü, kültürsüz bir çok kadınımıza uygulanıyor. tabi tersi de olmuyor asla diyemem. ama istisnalar kaideyi bozmaz. tartışma yaratmak seni üzmek için değil dediğim gibi benim için hassas bir konudur fırsatı kaçırmak istemedim sadece. bazen dile de getirilmelidir diyorum. üzdüysem özür dilerim bir ablan olarak bunu bir küçük uyarı kabul et.
Tüm şair dostlara, yorumcu arkadaşlara teşekkür ederim. Şiirin İlk yazılı halinde (bir yirmi dakika) özür ve eşime açıklaması yoktu, onun için yazılsa da.. Baktım başkaları varmış gibi, yanlış anlaşılmalar olabilecek gibi.. belli değerleri savunan biri olarak açıkça yazdım.. Aşk ve evlilik hali.. Elbette nazlanmalar,kırılmalar, ufak tefek çekişmeler, hatta kavgalar olabiliyor..Önemli olan yarayı sarmak, gönlünü almak (eğer hata bende ise) gerekirse özür de dilemeyi bilmek gerek.. Aşk ve gurur.. Bence eşe, sevgiliye olmaz, olmamalı..Afet Hanım'ın ağır taşlamalarını hakedenler varsa da üstüme alınmıyor, gülüp geçiyorum. Bir hassasiyet oluşmuş sanıyorum. Zuhal Hanım bir atasözü ile konuyu özetlemiş: Yiğit at kendine kamçı vurdurmazmış.. Burda dayak olayının yersiziliğini anlatmaya gerek yok elbette. Konuyu bir kadın erkek tartışması ve kavgasına getirmek çok yanlış. Aşk ve sevgi daha bir kırılganlık yaratıyor insanda.. Böyle oluyor, kırılma ve nazlanma.. Bu da oyunun bir parçası belki. Karşılıklı saygı ve sevgi, konuyu halleder. Kadın ve erkek, yaratılışın yarım elmaları.. Hatayı tekrar etmek, elbette büyük hata. Ama ne diyor Orhan Baba: hatasız kul olmaz.. şaka bir yana, bu bir hesap, kitap işi de değil, gönül işi, gönül alma en güzelinden.. Eski bir şiirdi hepsi bu, tatlı bir hatıra.. Selam ve saygıyla..
Kalbini kırdım gülümün günüm gecem zehir şimdi Tadı tuzu yok ağzımın yediğim hep kahır şimdi Elim kırılsaydı keşke kırmasaydım ben gülümü Nasıl edip gönlün alim çok pişmanım ahir şimdi
dikkat et bir daha kırma...bu şiirle affeder belki amma... bir dahaki kırılmada ne yapacaksın... Yiğit at kendine kamçı vurdurmazmış :))))
güzel bir şiirdi yine tebrik ederim...